Türkiye konut piyasasında hareketlilik hız kesmeden devam ediyor. Satışlardaki ivmenin yıl sonuna kadar sürmesi hâlinde yeni bir rekor kırılması bekleniyor. Ancak bu ivmenin arkasında öne çıkan temel sebep, deprem endişesi oldu.
Özellikle büyük şehirlerde yaşayan ev sahipleri, eski dairelerini satışa çıkararak daha güvenli konutlara yöneliyor. Bu durum ikinci el konut stokunu gözle görülür şekilde artırdı. Yılbaşında 500 bin civarında olan satılık ikinci el daire sayısı, eylül itibarıyla 636 bine ulaştı.
Büyük Kısmı 30 Yaş Üstü
Yapılan saha araştırmaları, piyasaya sürülen konutların büyük bölümünün 30 yaş üzerindeki binalardan oluştuğunu ortaya koyuyor. Gayrimenkul danışmanlarına göre bu eğilim, “Eskiyi sat, yeni eve geç” hareketini hızlandırıyor. Vatandaşların önemli bir kısmı, riskli yapılarda oturmak istemediği için eski dairelerini satışa çıkarıp yeni ve sağlam binalara yöneliyor.
Sektör temsilcileri, “Deprem bilincinin artmasıyla vatandaş artık eski yapılarda oturmak istemiyor. Bu nedenle ikinci el piyasasında arz, talebin önüne geçti” değerlendirmesinde bulunuyor.
8 Ayda Yüzde 27 Artış
Ocak ayında 500 bin seviyesinde olan satılık konut sayısı, sadece 8 ayda yüzde 27 artarak 636 bine ulaştı. Bu artışın en belirgin yaşandığı şehir ise Ankara oldu. Başkentte stok yüzde 32 yükselirken, İstanbul ve İzmir’de de benzer bir tablo gözleniyor. Anadolu’nun birçok kentinde de ikinci el konut arzı artmaya devam ediyor.
Uzmanlara göre alıcı-satıcı dengesinde satıcıların artması, piyasada “stok baskısı” oluşturuyor. Bu durum, alıcı tarafında fiyat pazarlıklarını güçlendirirken, konut piyasasının yönü hakkında soru işaretleri de doğuruyor.
Üretim Artarsa Fiyatlar Düşer
Türkiye’de konut fiyatlarının yüksekliği vatandaşların en büyük şikâyetlerinden biri. Uzmanlara göre çözümün yolu, yeni konut üretiminin artırılmasından geçiyor.
Bu kapsamda hükûmet, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve Emlak Katılım aracılığıyla bir “konut seferberliği” başlattı. Kamu eliyle yürütülen bu adımların hem dar gelirli vatandaşlara erişilebilir konut sağlamayı hem de fiyat dengesini yeniden kurmayı amaçladığı belirtiliyor.
Sektör temsilcileri, devletin öncülüğünün özel sektörü de cesaretlendireceğini ve yeni projelerin hızla devreye gireceğini ifade ediyor. Konut piyasasının geleceği için ortak beklenti ise şu sözlerle özetleniyor:
“Üretim artarsa, fiyatlar da düşer.”
