Kiralık konutlarda yaşanan en büyük tartışma konularından biri, evde meydana gelen arızaların masraflarını kimin karşılayacağıdır. “Musluk damlatıyor, kombi bozuldu, cam kırıldı…” Peki, fatura kime kesilmeli? Türk Borçlar Kanunu’na göre sorumluluklar net bir şekilde ayrılmış durumda.
İşte hem kiracıların hem de ev sahiplerinin haklarını koruyan o detaylar:
1. Kullanıcı Hatası mı, Doğal Yıpranma mı?
Temel kural şudur: Eğer bir bozulma kullanımdan kaynaklı bir hor kullanma sonucu oluştuysa fatura kiracıya; zamanla yıpranma veya yapısal sorunlar nedeniyle oluştuysa ev sahibine aittir.
2. Kiracının Cebinden Çıkacak Masraflar
Kiracı, evi teslim aldığı gibi özenle kullanmakla yükümlüdür. Küçük onarımlar ve kişisel kullanım hataları kiracının sorumluluğundadır:
- Kırılan prizler veya elektrik anahtarları,
- Sert kullanım sonucu bozulan kapı kolları,
- Yabancı cisim atılması nedeniyle tıkanan lavabolar,
- Kırılan camlar ve kapılar,
- Kiracının veya misafirlerinin verdiği her türlü maddi zarar.
3. Ev Sahibinin Karşılaması Gereken “Büyük” İşler
Yapının ana unsurlarını ilgilendiren veya demirbaşların ömrünü tamamlamasından doğan masraflar ev sahibine aittir:
- Kombi Arızaları: Düzenli bakımı yapılan bir kombinin teknik bir sebeple bozulması ev sahibinin sorumluluğundadır.
- Tesisat Sorunları: Duvar içindeki su tesisatı patlamaları veya eskiyen ana boruların değişimi.
- Çatı ve Rutubet: Çatının akması veya binanın yalıtım sorunlarından kaynaklanan tadilatlar.
- Eskiyen Musluklar: Yılların yorgunluğuyla işlevini yitiren bataryalar.
4. Sözleşmedeki “Her Şeyi Kiracı Öder” Maddesi Geçerli mi?
Birçok kira sözleşmesinde “Tüm onarım giderleri kiracıya aittir” gibi maddeler görebilirsiniz. Ancak dikkat! Türk Borçlar Kanunu’nun emredici hükümlerine aykırı olan sözleşme maddeleri geçersiz sayılır. Yani kanunen ev sahibinin yapması gereken büyük bir onarımı, sözleşmeye dayanarak kiracıya yırtmak hukuken mümkün değildir.
Unutmayın: TBK 317 ve 318. maddeler uyarınca, kiracı sadece temizlik ve basit bakım giderlerinden sorumludur. Yapının değerini koruyan ve esaslı onarım gerektiren durumlar mülk sahibinin yükümlülüğündedir.