2025 yılında kiracı-ev sahibi ilişkilerinde en çok tartışma konusu olan alanlardan biri tahliye davaları olmaya devam ediyor. Yasal dayanağı ve süreci net çizgilerle belirlenmiş olsa da, birçok ev sahibi yapılan hatalar nedeniyle dava sürecinde hak kaybı yaşayabiliyor.
İşte tahliye davalarında en sık yapılan 5 kritik hata:
1. Geçersiz Tahliye Taahhütnamesi Kullanmak
Ev sahipleri, tahliye taahhütnamesi imzalatmadan önce dikkatli olmalı. Kanunen, taahhütnamenin kira sözleşmesinden sonra ve yazılı olarak alınması gerekiyor. Aynı tarihte veya sözleşme imzalanmadan önce alınan taahhütnameler mahkeme tarafından geçersiz sayılıyor.
2. Yazılı İhtar Göndermemek
Özellikle kira borcunun ödenmemesi durumunda, ev sahibinin noter yoluyla yazılı ihtar çekmesi zorunludur. Sözlü uyarılar ya da mesajlaşmalar, mahkeme nezdinde geçerli delil sayılmaz. Bu eksiklik tahliye talebinin reddine yol açabilir.
3. Tahliye Sebebini Kanıtlayamamak
Ev sahibinin kendi kullanım ihtiyacına dayanarak tahliye istemesi halinde, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunu kanıtlaması gerekir. “Çocuğum oturacak” gibi beyanların belgelenmemesi halinde dava reddedilebilir.
4. Süreleri Kaçırmak
Kanunen belirlenen süreler içinde dava açılmaması da sık yapılan hatalardan biridir. Örneğin, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açmak isteyen ev sahibi, bu ihtarlardan sonraki bir ay içinde davayı açmalıdır. Aksi halde dava hakkı düşer.
5. Kira Tespit ve Tahliye Davalarını Karıştırmak
Bazı ev sahipleri, kira bedelini az bulduklarında doğrudan tahliye yoluna başvuruyor. Oysa düşük kira tek başına tahliye nedeni değildir. Önce kira tespit davası açmak gerekir. Bu karışıklık davanın reddiyle sonuçlanabilir.
Uzman Görüşü: Hukuki Danışmanlık Şart
Emlak hukuku uzmanları, tahliye davalarının teknik detaylar içerdiğini ve her adımın usule uygun atılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde davalar yıllarca sürebiliyor ve ev sahipleri ciddi mağduriyetler yaşayabiliyor. Bu nedenle sürece başlamadan önce mutlaka bir hukukçudan destek alınması öneriliyor.
