Site icon Emlak Zirvesi

Miras Paylaşımında Bilinmesi Gerekenler: Elbirliği Mülkiyet, Vekaletname ve Saklı Pay Hakkı

Miras kalan malvarlığı üzerinde yapılacak işlemler, birçok kişi için hukuki karmaşaya dönüşebiliyor. Özellikle birden fazla mirasçının bulunduğu ailelerde, satış, kiralama ve mirasın paylaşımı gibi konular dikkatle ele alınmalı. İşte üç kritik başlık altında mirasla ilgili bilinmesi gereken hukuki detaylar:

1. Elbirliği Mülkiyet Varken Hisse Satışı Mümkün Değil

Bir kişiden kalan malvarlığı, mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti şeklinde intikal eder. Bu mülkiyet türünde mirasçılar, belirli bir paya sahip olmadan malların tamamına birlikte malik sayılır. Bu nedenle içlerinden biri, kendi hissesini tek başına satamaz veya tasarruf edemez.
Hisse satışı için öncelikle miras ortaklığının paylı mülkiyete dönüştürülmesi, yani her mirasçıya düşen oranın tespit edilmesi gerekir. Ancak bu dönüşüm sonrasında bireysel pay satışları mümkün hale gelir.
Bununla birlikte satış halinde, aynı malda pay sahibi olan mirasçının –örneğin bir halanın– önalım hakkı (şufa hakkı) devreye girer. Bu mirasçı, belirli süre içinde dava açarak satışı iptal ettirme hakkına sahiptir. Bu yüzden hisse satışına karar vermeden önce, diğer mirasçıların durumu gözetilmeli ve hukuki destek alınmalıdır.

2. Malvarlığıyla İlgilenmek İçin Özel Yetkili Vekaletname Gerekir

Babanın hayattayken malvarlığıyla ilgilenmek isteyen çocuklarının, örneğin bir evi kiraya vermesi, satışa çıkarması ya da kiracılarla ilgilenmesi, ancak noterde düzenlenecek bir özel yetkili vekaletnameyle mümkün olur.
Bu vekaletnamenin mutlaka noter huzurunda düzenlenmiş olması ve yapılacak işlemin türüne göre ayrıntılı yetki içermesi gerekir. Örneğin yalnızca kiralama yetkisi veren bir vekaletname ile satış işlemi yapılamaz. Dolayısıyla vekaletnamenin düzenlenmesinde işlem türleri açıkça belirtilmeli, “satış”, “kiralama”, “temsil”, “tapu işlemleri” gibi özel yetkiler eklenmelidir.

3. Tüm Malvarlığı Bir Evlat Üzerine Bırakılamaz: Saklı Pay Koruması

Bazı ebeveynler, çeşitli nedenlerle tüm malvarlıklarını yalnızca bir çocuklarına bırakmak isteyebiliyor. Ancak Türk Medeni Kanunu, miras bırakanın bu iradesini sınırlayan bir ilke olan saklı pay (mahfuz hisse) ilkesini getiriyor.
Evlatların saklı payı, miras paylarının yarısı kadardır. Bu da demek oluyor ki, dört çocuğu olan bir baba, malvarlığının sadece yarısını özgürce tasarruf edebilir. Diğer yarısı ise çocukların her biri için dokunulamaz bir haktır.
Bu sınır göz önünde bulundurulmadan yapılan vasiyetnameler veya mal devri işlemleri, ileride iptal davasına konu olabilir. Kardeşlerden biri bu hakkının çiğnendiğini ileri sürerek dava açabilir ve sonuçta yapılan işlemin tamamı geçersiz sayılabilir.

Exit mobile version