Türkiye; Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsılmış, 11 ilimiz yaşanan depremden olumsuz etkilenmişti.
Yaralarımızı hep birlikte sarıyoruz.
Depremin yeni gerçekleştiği vakit, “Bugün sıcağı sıcağına konuşmanın sırası değil” dediğimiz bir mevzuya değinmek istiyorum bugün.
Malumunuz bizim memlekette müteahhit çok. Benim görüşüme göre; birçok meslekte olduğu gibi müteahhit sayısı da çok fazla.
Hele memleketin doğusu, güneydoğusunda müteahhitten geçilmiyor.
Hele hele bir Batman örneği var ki kime sorsan müteahhit.
Peki soruyoruz nasıl oluyor bu iş?
Mevzuyu irdeleyenler, sektörün içerisinde olanlar şöyle anlatıyor, ben de size aynen aktarıyorum;
Müteahhit olmanız için iyi bir eğitim almanıza hiç lüzum yok. Liyakat zaten hak getire. Kağıt üzerinde bir iki iş bitirin, sonra ihalelere girersiniz.
Ofis açmanız hiç zor değil. Bakkal açmaktan daha kolay.
Büyük bir inşaat firmasından taşeronluk alın ya da kat karşılığı bir arsa bulun “Müteahhit oldum” diyebilirsiniz.
Konduruverirsiniz bir bina, reklam da verirsiniz “Cennetten bir köşe” diye ne var ki…
Kim soruyor sanki, “Daireyi nasıl yaptın, ne malzeme kullandın” diye? Kimsenin umurunda değil.
Fiyatta yaparsınız bir şeyler, sizden iyi kimse yok…
Daha anlatılan, söylenen çok şey var. Ancak tüm bunlar anlatılırken diyebildiğim şey şu;
Müteahhit olmak öyle kolay olmamalı…