Ev sahibi ve kiracı davalarıyla kilitlenen adliye koridorlarında, Yargıtay’dan emsal nitelikte bir karar daha geldi. Yüksek Mahkeme, 5 yıllık “belirli süreli” kira kontratı imzalayan ev sahibinin, bu süre dolmadan “konut ihtiyacı” gerekçesiyle kiracısını çıkaramayacağına hükmetti. Karar, yerel mahkemenin “ihtiyaç samimi” yorumunu yeterli bulmayarak, sözleşme hukukunun ve yasal sürelerin önemini bir kez daha hatırlattı.
HABER METNİ:
Son dönemde mahkemelerin en yoğun gündem maddesi haline gelen ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarında, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nden sürelere ilişkin net bir çizgi çeken önemli bir karar çıktı.
NTV’den Burak Taşçı’nın haberine göre, Semiha ve Yusuf Koldaş isimli ev sahipleri, 15 Ağustos 2020 tarihinde 5 yıllık belirli süreli bir sözleşmeyle kiraya verdikleri konutları için tahliye davası açtı. Ev sahipleri, kendilerinin ve müşterek çocuklarının konuta ihtiyaç duyduğunu öne sürerek, kiracı Bayram Ok’un evi boşaltmasını talep etti.
Davalı kiracının avukatı Muhammed Ok ise ev sahiplerinin bu talebinin samimi olmadığını savunarak davanın reddedilmesini istedi.
Yerel Mahkeme “İhtiyaç Samimi” Dedi, Kontrat Süresini Göz Ardı Etti
Davaya bakan ilk derece mahkemesi, ev sahiplerinin başka bir taşınmazı olmadığını dikkate alarak, “ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu” olduğuna kanaat getirdi ve kiracının tahliyesi yönünde karar verdi.
Ancak mahkeme bu kararı verirken, davanın temelini oluşturan kritik bir detayı atladı: 5 yıllık belirli süreli kira sözleşmesi.
Yargıtay’dan “Usul ve Yasa” Hatırlatması
Dosya Yargıtay’a taşındığında, 3. Hukuk Dairesi, olayı hukuki süreler açısından ele aldı. Yargıtay’ın tespitlerine göre:
- Kontrat Başlangıcı: 15 Ağustos 2020
- Kontrat Tipi: 5 Yıllık Belirli Süreli
- Kontrat Bitişi: 15 Ağustos 2025
- Dava Açılış Tarihi: 1 Aralık 2023
Yargıtay, Türk Borçlar Kanunu’na göre, “belirli süreli” kira sözleşmelerinde ev sahibinin ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilmesi için sözleşme süresinin sona ermesi gerektiğini vurguladı.
Ev sahibi, 15 Ağustos 2025’te bitecek bir sözleşme için 1 Aralık 2023’te, yani sözleşme yürürlükteyken dava açmıştı. Yargıtay, bu durumun “usul ve yasaya aykırı” olduğuna hükmetti.
Karar “Kanun Yararına” Bozuldu
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesinin kararının hukuki bir temeli olmadığını belirterek, temyiz başvurusunu kabul etti. Karar, “sonucuna etkili olmamak üzere kanun yararına” bozulmuş oldu.
Bu emsal karar, belirli süreli kontrat imzalayan ev sahiplerinin, ne kadar “samimi” olursa olsun, sözleşmede belirtilen süre dolmadan “ihtiyaç” gerekçesiyle tahliye davası açamayacaklarını net bir şekilde ortaya koydu.