Taraflar özellikle aldatma, sadakatsizlik gibi etkenlerle boşanma noktasına gelmişlerse ihanete uğrayan eşin birlikte edinilmiş mal varlığını koruma içgüdüsü ile hareket etmesi karşılaşılan bir durumdur.
Peki bu hukuken mümkün müdür? Elbette ilk olarak evlilik birliğini temelinden sarsan kusurlu eşe karşı maddi ve manevi tazminat davası açılabilir, bu eş nafaka ödemek zorunda da kalabilir.
Yine eşler boşanma davasının kesinleşmesi ile mal rejiminin tasfiyesi sürecine girerler ve birbirlerinden evlilik birliği içinde alınmış malların tabi oldukları mal rejimine göre paylaştırılmasını isteyebilirler.
Kural olarak, eşler edinilmiş mal rejimine tabi ise, edinilmiş malları eşit olarak paylaştırılır.
Fakat istisnaen de olsa zina nedeniyle boşanma davası söz konusu ise yarı yarıya olan paylaşım oranları hakimin takdiriyle kusurlu eş aleyhine değişebilir ve bazı durumlarda hakim kusursuz eşe tamamını bırakabilir.
Fakat bu istisnai bir durumdur ve unutulmamalıdır ki, kusurlu eşin kusurunun ağırlığı her ne olursa olsun, onun hayatını devam ettirmeye yetecek ve mahvına sebebiyet vermeyecek bir şekilde karar tesis edilecektir.