Okuyucumun sıkıntısı büyük. Doğrusu işin başında kendisine yanlış şeyler söylenmiş.
Bir kiracı emlakçının sözü ile evden çıkmayacağı gibi, bir tahliye taahhüdü de sözlü olarak alınmaz. Kendileri bir ay içinde ihtarname göndermiş ama bu da kiracıya ulaşmamış.
Bugün açılmış bir dava var, tahmin etmek zor değil. Büyük ihtimalle ihtiyaç sebebi ile tahliye davası. Kendileri kiracı olduğu için ihtiyaçlarını ispatta güçlük çekmeyecekler ama anlaşılan o ki tebligatta sıkıntıları var.
Doğrusu böyle meskenlere yapılacak tebligat, meskende oturana tebligatın yapıldığı anda orada bulunmaması halinde bağlı olduğu muhtara yapılır.
Dava dosyasına bu gözle bir bakın. ‘Bu tebliğ tarzı Tebligat Kanunu’nun 21’inci maddesine göredir ve dosya içinde 21’e göre yapılmıştır’ gibi bir tebliğ zarfı bulunuyor olabilir.
Yoksa buna göre tekrar tebliğe çıkarılması için duruşma gününü beklemeye gerek yok. Bir dilekçe ile bu şekilde tebligatın yapılması talep edilebilir.
Kiracının TC numarasının bilinmesi halinde de adres kayıt sistemine tebligat çıkarılır ama TC’yi bilmek her zaman mümkün olmaz.
En uzak ihtimal ilanen tebligattır ama neticede bu tebligat yapılır ve dava yürür. Önemli olan duruşmadan önce bunları ikmal edip zaman kazanmaktır.
Bu olayda ihmal edilen husus şudur: Kiracı, bu yerin alımı yapılırken çıkacağını söylemiş, işte bu safhada yazılı tahliye taahhüdü alınması gerekirdi. Bu yapılmamış.