MMO Antalya Şube Başkanı Atmaca, yakın zaman istatistiklerine bakıldığında ülkemizde birinci enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 21,2'sinin mesken tipi konut binalarında, yüzde 11,4'ünün ticaret ve hizmet sektöründe harcandığına dikkati çekti.

Atmaca, “Ticaret ve hizmet sektöründe tüketilen enerjinin önemli miktarı da yine bu sektörde kullanılan binalarda harcanıyor. Bu oranın sanayi için yüzde 31,5 olduğu düşünüldüğünde, binaların enerji harcamasının çok yüksek olduğu açıktır.

İnşaat Maliyetlerindeki Yıllık Artış Yüzde 65.93 Oldu İnşaat Maliyetlerindeki Yıllık Artış Yüzde 65.93 Oldu

Yine en çok kullanılan enerji türü olan elektrik tüketimleri incelendiğinde, yüzde 25,8'inin mesken tipi konut binalarında, yüzde 24,7'sinin ise ticaret ve hizmet sektöründe harcandığını, bu oranın sanayi için ise yüzde 42,7 olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

KOMPLE CAM CEPHE İLE ENERJİ TASARRUFU MÜMKÜN DEĞİL

Prof. Dr. İbrahim Atmaca, bir yandan yüksek yakıt tüketimi neticesinde oluşan karbon salınımları ve bunun neden olacağı iklim krizinin neticeleri konuşulurken diğer taraftan da komple cam cephe binaların günden güne artmasının bir tezat oluşturduğunu belirtti.

Atmaca, “Günden güne derinleşen iklim krizini, orman yangınları, seller, kuraklık gibi sonuçlarla yaşamaya başladık. Hem enerji maliyetlerinin yüksekliğini hem de iklim krizinin yaratacağı problemleri bu kadar yoğun konuştuğumuz günümüz koşulları dikkate alındığında enerjinin yoğun kullanıldığı bina sektörü için daha sıkı tedbirler almamız gerektiği kaçınılmaz.

Hal böyle iken günden güne artan komple cam cephe bina sistem uygulamalarındaki artış ilginç bir durum olarak maalesef karşımızda durmakta. Daha önceleri ağırlıklı olarak ofis, alışveriş merkezi, otel gibi ticari binalar için yaygın olan bu cephe uygulamaları, günümüzde mesken tipi konut binalarında da yaygınlaşmaya başladı.

Komple cam cephe sistemleri, estetik görünümünün yanı sıra kolay imalat süreçleri nedeniyle tercih ediliyor olsa da bina ısıtma veya soğutma enerji maliyetlerini olumsuz yönde etkiliyor. Mimarisi bu tip tasarlanan binalarda ısıtma ve soğutma için kullanılan cihaz kapasiteleri yükseldiği gibi, iç mekanlarda konfor sıcaklıklarına ulaşmak zorlaşmakta, dahası yüksek enerji maliyetleri oluşmaktadır" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İbrahim Atmaca, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Ülkemizde mevcut TS 825 binalarda ısı yalıtım standardında mevcut teknik değerler ile konu ele alındığında; İzmir, Antalya, Mersin gibi sıcak iklime sahip bir şehirde bile en verimli cam sistemi kullanıldığında yalıtımlı bir tuğla duvara nazaran 2, 3 kat fazla enerji geçişi oluyor.

Standart bir cam sisteminde ise bu oran 3, 4 kata yükseliyor. Binalarda cam yüzeyler hem doğal ışığın temini hem görsellik hem de havalandırma için gereklidir ancak enerji kayıpları da dikkate alınarak sınırlandırılması önem arz etmektedir."

“Ülkemizde acilen komple cam cephe bina tasarımları için yaptırım getirilmesi, bina cephelerinde camlama oranında yasal sınırlamalar oluşturulması gerekmektedir" diyen Atmaca, aksi takdirde enerjinin en yoğun kullanıldığı bina sektöründe enerji verimliliğinden söz edilemeyeceği gibi, konunun iklim krizine getireceği olumsuz etkilerinin de kaçınılmaz olacağını vurguladı.

Editör: Emlak Zirvesi