Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, inşaat maliyetlerindeki artış ve arz–talep dengesinin bozulması kira fiyatlarını neredeyse 3’e kat arttı.
Piyasada yeterinde konut üretilemezken, ucuz konut arayışlarını sürdüren vatandaşlar dolandırıcı emlakçıların tuzağına düşüyor.
Bazı kişiler, yetki belgesi olmamasına karşın ‘bir masa bir sandalye’ ile açtıkları ofislerde emlakçılığa soyundu.
Hem ev sahiplerini hem de alıcıları mağdur eden bu kişiler, 'elimizde uygun satılık ve kiralık daireler var' diyerek piyasaya çıkmaya ve insanları kandırmaya devam ediyor. İnsanlardan kaporaları alan ‘dolandırıcı emlakçılar’ ardından da sırra kadem basıyor.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, bu noktada vatandaşları uyararak yetki belgesi olmayan emlakçılarla çalışılmaması uyarısında bulundu.
Aşa, Emlakçılık Yasası’nın 2018 yılında çıktığını, bu yasa ile beraber artık herkesin emlakçı olmasının yasaklandığını belirterek, “Yasaya göre belli kriterleri taşıyan ve mesleki yetki belgesi olan kişiler emlakçılık yapabiliyor.
Ancak yeterli denetim olmadığı için hala ayakçısı, tokatçısı elini kolunu sallaya sallaya ‘bir masa ve bir sandalye’ ile emlakçılık yapabiliyor” dedi.
Komisyon Ödemekten Kaçmayın
Vatandaşlardan yetki belgesi olmayan emlakçılarla çalışılmamasını isteyen Aşa, “Halkımız, elindeki 3 - 5 kuruş parayı dolandırıcılara kaptırmasın” uyarısında bulundu.
Sadece suçun ‘dolandırıcı emlakçılarda olmadığını da ifade eden Aşa şunları söyledi:
“Bazı vatandaşlar 3 kuruşluk komisyon ödememek için dolandırıcıların tuzağına düşüyor. Sonra da ‘dolandırıldım’ diyerek savcılığın yolunu tutuyor. Bu işi doğru yapan, yetki belgesi olan emlakçılarla çalışsınlar.
Legal olarak çalışan emlakçı hata yapmaz. Emlakçılara vergi levhan ya da kaydın var mı diye sorulmalı. Yoksa ellerindeki 3 - 5 kuruş da buhar olup uçar.”
Fiyat Yüksek ama Satış Var
Fiyatlarda yaşanan yükselişe rağmen konut satışlarının tüm hızıyla sürdüğünü kaydeden Aşa, “Biz ‘kimse bu rakamlara ev almaz’ dedikçe, birileri gelip fiyata bakmadan konutu alıp gidiyor.
Tabiri caizse çatır çatır evler satılıyor. Bunun esas sebebi yeterince konut üretilememesi. Özellikle yaşanan depremlerin ardından yeni konut projelerine ilgi çok fazla. Yeni proje çıkınca insanlar hemen oraya akın ediyor” şeklinde konuştu.
Müteahhit Maliyeti Tutturamıyor
Yeni konut yapılamamasının en önemli nedeninin müteahhitlerin maliyet hesabı yapamamasından kaynaklandığını dile getiren Aşa, “Dövizde dalgalanma yaşandığı için müteahhitler önünü görüp maliyeti tutturamıyor. İnşaata başlamak istiyorlar, ancak maliyetlerin nereye kadar yükseleceğini bilemiyorlar. Arsa fiyatları da 3,5 - 4 kat arttı.
Eskiden 100 bin liralık konuta 100 bin lira da arsa maliyeti ilave ediliyordu. Ancak bugün müteahhit önünü göremiyor.
Önemli olan doların değeri değil, belli bir seviyede durması. Bu gerçekleşirse yeni projeler hızla gündeme gelebilir” diye konuştu.
Kentsel Dönüşüm Yavaş İlerliyor
Nizameddin Aşa, bazı belediyelerin ruhsat vermemesi nedeniyle kentsel dönüşümün yavaş ilerlediğini iddia etti.
Dönüşüme giren binaların 3 ay içinde boşaltıldığını, ancak 1 yıl geçmesine rağmen inşaat ruhsatının alınamadığını kaydeden Aşa, “Bu konuda belediyelerin inisiyatif alması gerekiyor. 15 bin bina kentsel dönüşüm nedeniyle yıkıldı.
Her binada 10 daire olsa, ruhsat verilmediği için 150 bin mağdur insan söz konusu. Bu binalar bir an önce yapılmalı ve insanlar konutlarına dönmeli” şeklinde konuştu.