Milliyet'ten Duygu Erdoğan'ın haberine göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haziran ayında yaptığı düzenleme ile konut kredilerine bir sınırlama getirmişti.
Buna göre birinci ve ikinci el konutlarda, enerji sınıfına göre 2 milyon liranın altındaki konutlarda kredi kullanımı yüzde 80 - 90 seviyesinde olabiliyordu.
10 milyon lira üzerindeki konutlara ise kredi verilmiyordu. Ancak konut fiyatlarındaki yüksek seyir ve deprem göçüyle birlikte yeni bir zam dalgası bu sınırları kullanışsız hale getirdi.
Ayrıca hafta içinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve orta gelirli aileleri ev sahibi yapmayı amaçlayan ‘Yeni Konut Finansmanı’nın da 5 milyon lira altındaki konutlarda kredi sınırlamasından dolayı faydasının azalması endişesi vardı.
Sektör temsilcilerinin de talepleriyle BDDK konut kredilerinde limit güncellemesi yaptı. Buna göre değeri 5 milyon liranın altında olan birinci el konutlarda enerji sınıfına göre, değerin yüzde 80 ile 90’ı arasında azami kredi kullanılabilecek.
5 milyon ile 10 milyon lira arasındaki birinci el konutlarda bu oran yüzde 70 ile yüzde 80 arasında olabilecek. İlk el konutlarda 10 milyon ile 20 milyon lira arasında ise yüzde 60 ile yüzde 70 arasında azami kredi kullanılabilecek. 20 milyon lirayı aşan birinci el konutlar için ise yüzde 50-60 azami kredi tutarı uygulanabilecek.
Yeni bir dalga
Bir yandan kredi oranları piyasa gerçeklerine uygun hale getirilse de, diğer yandan konut fiyatlarında beklenen yeni bir artış nedeniyle konut kredilerine ulaşmak oldukça zorlaşıyor.
Sektör temsilcileri, deprem nedeniyle gerçekleşen göç hareketiyle piyasada yeni bir zam dalgası oluştuğuna dikkat çekiyor.
Aynı zamanda bu hareketin, İstanbul gibi deprem riski olan şehirlerde yeni konut arayışının etkisiyle de güç kazandığı ifade ediliyor. Bu açıdan yeni ve enerji tüketim sınıfı yüksek olan konutlara erişimin daha kolay olacağı belirtiliyor.
Birinci el destek
Deprem kuşağındaki Türkiye’de son yıllarda yapılan konut kampanyalarında ve düzenlemelerde birinci el konutlar ayrıştırılıyor. Hem deprem riskini azaltmak, hem de dışa bağımlı olan enerji alanında tasarruflu yeni üretimlerin tercih edilmesi için destek oranı yüksek tutuluyor.
Daha fazla destekleme ve erişim kolaylığı sunulmaya çalışılan birinci el konutlarda ise artan maliyetlerden dolayı yüksek fiyat artışları dikkat çekiyor.
