Ekonominin kötü gidişatı tepeden tırnağa ülkedeki her şeyin fiyatını kat be kat artırırken konut fiyatları da pek tabi bu artıştan nasibini aldı.
Lüks, kaliteli, kalitesiz diye ayrım yapılmadan ortalama 120 metrekarelik bir 3+1 evin fiyatı İstanbul’da kaynağı Merkez Bankası olan verilere göre; 2010 yılında 170 Bin lira iken, 2021 yılında bu fiyat ortalama 751 liraya çıkmış, 2022 yılının Mayıs ayına geldiğimizde ise bu fiyat fahiş olarak artarak 2 Milyon 354 Bin liraya yükselmiş.
İşte bu bile bizi yönetenlerin ilim ve aklıdan uzak ekonomi politikalarının bizi ne kadar kötü bir hale sürüklediğinin apaçık bir göstergesidir.
Bizi yönetenler herkesin evi, kapısının önünde arabalar diye konuşa dursunlar, vatandaş ülkenin gidişatından o kadar endişeli ki parası varsa döviz, ev, arabaya yatırım yapmak zorunda kalıyor. Hal böyle olunca da ev fiyatları fahiş bir şekilde yükseliyor.
Bir de bunların üzerine ülkeye gelip de yatırım yoluyla vatandaşlık verilen yabancılar da hükümetimiz tarafından çok sevilip, o gelenler bir de ülkede beton yığını inşa etmeye devam ettikçe bu konut fiyatlarında da düşme olmuyor.
Örneğin Kanada ülkesindeki konut fiyat artışını durdurabilmek amacıyla ülkesindeki yabancıya konut satışını iki yıl boyunca yasaklarken, biz çıkıp televizyonlara adamlara bangır bangır şu fiyata ev al, yatırım yap seni vatandaş yapalım diyoruz.
İstanbul’da ev fiyatları yüzde 165,4, Antalya’da yüzde 180,3, Adana - Mersin yüzde 160,7 artmış. Ülkede en çok ev fiyatlarının artış gösterdiği yerlerin yabancıların çoğunluk olarak yaşadığı yerler olması da tesadüf ya da Allah’tan gelen bir şey değildir herhalde.
Merkez Bankası başka bir çalışmasında ise üç büyük ilde bulunan illerin metrekare fiyatlarını değerlendirmiş. Bu çalışmaya göre İstanbul’da bulunan bir evin ortalama metrekare fiyatı 19.615 lira, Ankara’da 8.421 lira, İzmir’de 13.797 lira olarak Merkez Bankası’nca belirtilmiş.
On sene önce İstanbul’da ortalama 120 metrekarelik bir evi aldığınız fiyata, şuan ancak on metrekarelik kısmını alabiliyorsunuz. Geldiğimiz halin, vaziyetin, nasıl kötü bir yöne gittiğimizin farkında mısınız? Annelerimiz, babalarımız zamanında alabilmişlerse ev almış, araba almışlar.
Biz gençlerin, asgari ücretli çalışanların, memurların artık bu fiyatlara ev sahibi olabilmesinin imkanı yok. Böyle giderse bizim çocuklarımıza bırakabileceğimiz hiçbir yatırımımız olamayacak.
Bu bize neyi gösteriyor yoksullaşıyoruz. Hayatın her alanında yoksullaşıyoruz. Ev almak artık hayallerinde ötesinde. Alalım bir de buradan yakalım…