Mahkemelerin dosya sayıları katlanmış vaziyette. Kiraya verenler kira bedellerini katlamak çabasında ama mevzuat buna kolay izin vermiyor.
İşte bunu bilen de kira tespit davası açmıyor da tahliye davası açıyor. Dolayısıyla kira tespiti ve kira bedellerinin uyarlaması konusu da bu nedenle gündemde ama ikisi aynı şey değil. İkisi farklı.
Kira tespiti davası kira yılı sonunda açılır. Kira şayet ilk beş yıl içinde ise yasanın gösterdiği oranda artış sağlamak için, dönem sonuna bir ay kalmadan önce açılır.
Mahkeme TÜİK endekslerini göz önüne alarak yeni girilen bir yıl için kira bedelini tespit eder. Şayet beş yıl geçmişse altıncı yıl başında bu defa muhitteki gelişmeler göz önüne alınarak rayice uygun kira bedeli tayin olunur.
Uyarlamaya gelince; uyarlama talebi için kira yılı sonunu beklemeye gerek yoktur.
Mevcut kira durumu taraflardan biri için çekilmez hal almış ise yani hukuki tabirle işlem temeli çökmüşse, kira sözleşmesi uzun süreli ise ve mevcut hali ile kira bedeli ödenmemiş ise mahkemeden uyarlama talebinde bulunulabilir.
Bu davada mahkeme talebin tarihine bakar çünkü çoğunlukla yanlışlık yapılarak geçmiş tarihler itibarıyla uyarlama talep olunur.
Bu geçersiz bir taleptir, uyarlama, dava tarihinden itibaren istenir. Bu husus tamam ise mahkeme işlem temelinin çöküp çökmediğine bakar.
İşlem temeli çökmüş ise yani olay taraflardan biri için çekilmez hal almış ise ve buna o kimse neden olmamış ise mahkeme dava tarihi itibariyle ödenecek kira bedelini rayice göre belirler. Uyarlama budur. Kira tespit davası ile aralarında bayağı fark vardır.