Okuyucumun sorusu günün en çok konuşulan konularından biri. Zira hem ev sahiplerini hem de kiracıları yakından ilgilendiriyor. 11 Haziran 2022 tarihinden itibaren 1 Temmuz 2023 tarihine kadar mesken kiralarında artış yüzde 25 olacak.
Nitekim buna uyuluyor ancak bu halde okuyucumun durumunda olanlar olduğu gibi rayici çok daha yüksek olan yerlerde var ve bunlar da yüzde 25’e takıldı.
Olaya bir de ters taraftan bakmak var. Kiraya verenler de kira bedellerini o hale getirdiler ki neredeyse kira için verilecek parayla taksitle ev alınır hale geldi.
Şimdi okuyucum durumunda olanlar 1 Temmuz 2023’ü beklerken Bakan bey açıklama yaptı, “bu süreyi uzatacağız” dedi. Tabii ki akla gelen soru bu sistem adil bir ortam yarattı mı?
Bu dönemi içeren kira tespit davalarının açıldığına tanık oluyorum. Dava açılırken ileri sürülen husus, beş yılın geçmiş olması durumu.
Beşinci yılını dolduran kira ilişkisinde yüzde 25 şartı uygulanmaz mı? Ben bu konudaki fikrimi daha önceki yazılarımda açıkladım.
Yüzde 25 artış konusunun düzenlendiği geçici yasada böyle bir ayrım yok. Hatta son cümlesinde hakimlerin de buna göre karar vereceği cümlesi var.
Dolayısı ile yasa metni hazırlanırken 5 yılını dolduranlar için bir ayrıcalık söz konusu yapılmamış. Bu husus Türk Borçlar Kanunu 344’üncü maddede geçer. Geçici maddede yoktur. Dolayısı ile tüm mesken kiralamaları bu yüzde 25 sistemine girer.
Peki bu bir adil çözüm müdür? İşte orası şüpheli. Benim beklentim hem kiraya verenleri hem de kiracıları memnun edecek bir çözümdür.
Aslında bu işin çözümü iktisadidir, yani arz talep dengesidir. Yeterli kiralık olup, talep de dengeli ise kiralar bir zemine oturur.
Ancak bu gün için okuyucumun dava açması ile bir farklı rakam alabileceğini düşünmüyorum. Ancak farklı mahkemelerden farklı kararlar bu gün için çıkabilir, neticede yerleşmiş kararlar çıkana kadar istemeyerek bir ihtilafın içinde olacağız.