Okuyucumun rahatça vasiyetname yapamıyor olması şikayet konusu olmuş ve de kendisine hak vermemek mümkün değil. İnsan istiyor ki düşündüğü yasal işleri önüne bir engel çıkmadan yapıversin ama olmuyor işte. Önce şahitten söz edeyim.

Türk Medeni Kanunu 534’üncü madde diyor ki: “Vasiyetnameye tarih ve imza koyulduktan hemen sonra miras bırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memur huzurunda İKİ TANIĞA beyan eder.

Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir.” Yine Türk Medeni Kanunu 536 şöyle: “Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur-yazar olmayanlar, miras bırakının eşi, üst ve alt soy kan hısımları kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya TANIK olarak katılamazlar.” Demek ki noterde hazırlanan resmi vasiyetnamede iki tanık bulunması kanun hükmü.

Peki ya doktor raporu? Kanunda böyle bir mecburiyet yok. Sadece akıl sağlığının yerinde olmadığı hususu aleni belli olan kimseler için bu mecburiyet söz konusu iken noterler önlerine gelen her vasiyetname yapandan rapor ister oldular.

Üstelik bir müddet önce psikiyatr, nörolog veya nörosürörşist bir doktor raporu yeterli kabul ediliyorken artık kamu hastanesinden o günün tarihini taşıyan heyet raporu istiyorlar.

Çıkarıldığı Ev Yeniden Kiralanan Kiracının Hakları Neler? Çıkarıldığı Ev Yeniden Kiralanan Kiracının Hakları Neler?

İşte işler burada tıkanıyor çünkü bir kamu hastanesinde o gün itibarıyla notere yetiştirecek sağlık raporu alabilene takdirlerimi sunarım.

Biz vefattan sonra mirasçılar arasında problem yaşama ihtimali bulunanlara bir doktor raporu almalarını tavsiye ederdik ama bunu bir mecburiyet olarak değil bir tercih olarak yapardık. Şimdiki ise işi engelleyici mahiyette olup benim ölçülerimde kabul edilebilir bir istek değildir.

Editör: Emlak Zirvesi