Gökce, sahibinden.com isimli ilan ve e-ticaret sitesinin istatistiklerini referans alarak kiralananın tahliyesi için açılan dava sayısının 2 yılda yüzde 47 arttığını söyledi.
Gökce, tahliye davalarının Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde açılan davaların yüzde 60’ına yaklaştığını belirtti.
Gökce, “Bu yıl mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre Türkiye genelinde kira fiyatları yüzde 101 artış gösterdi.
İstanbul’da kira fiyatları yüzde 109 oranında artarken İzmir’de artış yüzde 150, Ankara’da yüzde 192 oldu” dedi. İstanbul’daki konut fiyatı artışlarına da işaret eden Gökce, “İstanbul’da sadece Ocak - Mayıs döneminde satılık konut fiyatlarında yaşanan yükseliş de dikkat çekici.
5 ayda İstanbul genelinde fiyat artışı yüzde 16.5 olurken Arnavutköy’de yüzde 28.1’i,Şile’de yüzde 31.7’i, Çatalca’da yüzde 33’ü aşmış durumda.
Yeniev kiralamak isteyen bütçesinegöre ev bulamazken kiralıkevde oturanlar ile ev sahipleri arasındaki sorunlar tahliye davalarında patlamaya nedenoluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Gökce krize ilişkinkısa vadede, “Dar ve sabitgelirliler ile öğrencilere kira yardımı için düzenlemeler yapılması, güvenli binadaki boş konutların riskli binalarda yaşayanlara dönüşüm sırasında kiralanmasının teşvik edilmesi, konut kiralamaları ile satışlarında rayiç, kira ve satış bedellerinin manipülasyonlara konu olmaması için caydırıcı hükümlerin yürürlüğe konulması” gibi önerileri gündeme getirdi.
Buğra Gökce barınma kirizine ilişkin kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
Kısa vadede;
Dar ve Sabit gelirliler ile Öğrencilere Kira Yardımları Hakkında Yasal Düzenlemeler yapılmalıdır.
Riski olmayan güvenli binadaki boş konutların, başta kentsel dönüşüme tabi olan riskli binalarda yaşayanlara dönüşüm sırasında, acil barınma kapsamında olanlara kiralanması teşvik edilmelidir. Evini bu amaçla kiralayanlara vergi indirimleri uygulanmalıdır.
İkinci, üçüncü ve daha fazla sayıda konutunu 2 yıldan fazla boş tutanlara katlamalı emlak vergisi uygulaması başlatılmalıdır.
Tüm konut projelerinde inşa edilen toplam konutlardan belirli bir payın düşük gelirliler ve dezavantajlılar için sosyal konut olarak ayrılması teşvik edilmelidir.
Konut kiralamaları ile satışlarında rayiç bedel, kira bedeli ve satış bedellerinin piyasa manipülasyonlarına konu olmaması için caydırıcı hükümler hızla yürürlüğe konulmalı, emlak aracılık hizmetlerinde etkin bir denetim sistemi hayata geçirilmelidir.
‘MALİYETLER UCUZLATILMALI’
Orta-uzun vadede;
Konut maliyetlerini hem arz hem de talep kısmında ucuzlatacak mali ve finansal tedbirler hızla yürürlüğe konmalıdır.
Konut Finansman Sistemi kapsamlı bir yeniden yapılandırmaya tabi tutulmalıdır.
Kamu ve özel sektör bankalarına ilave olarak yeni konut finansman kurumları sisteme kazandırılmalıdır.
Toplu Konut Fonu yeniden ihdas edilmelidir. TOKİ hem konut imalatçılarına hem de vatandaşa kredi düzenlemelerine yeniden başlamalıdır.
Dar ve sabit gelirli vatandaşlara sosyal konut arzı çeşitlendirilmelidir. Sosyal Yardımlı Konut, Sosyal Kiralık Konut, Mülk Sosyal Konut ile Halk Konut olarak vatandaşlara farkı seçenekler sunulmalıdır.
Konut inşaatında bozulan tedarik zincirleri güçlü bir şekilde yeniden kurulmalıdır.
Konut üretim maliyetlerini azalmak için yeni iktisadi teşebbüsler ve yerli inşaat sanayi desteklenmelidir.
Sosyal konut inşa edenler ile inşaat malzemesi üreten iktisadi teşebbüsler desteklenmelidir.
Türkiye, tüm dünyada faaliyet gösterecek şekilde güçlü bir Sosyal Konut Üreticiler Birliği’ne kavuşmalıdır.
Çevreci konut imalat ürünleri ile hızlı yapım teknikleri geliştiren ve patent alan üreticiler ve hizmet sağlayıcılara devlet desteği sağlanmalıdır.