Konut satışları Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,2 artışla 820 bin 300 olarak gerçekleşti. Konut satışlarında yaşanan yüzde 12,9’lük düşüşte 9 gün süren Kurban Bayramı tatili ve bu tatile bağlanan yaz tatilleri etkili oldu.
7 aylık artış yüzde 24,2
Buna karşılık Ocak-Temmuz döneminde yüzde 24,2’lik artış, konut satışlarının yılı geçen yıla oranla daha yüksek seviyelerde kapatacağına işaret ediyor.
Geçen yıl, pandemiden çıkışın etkisiyle biriken talebe rağmen Ocak-Temmuz döneminde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,7 azalışla 660 bin 595 olarak gerçekleşmişti, buna rağmen yıl sonunda 1 milyon 491 bin 856 konut satışını yakalamıştık.
Bu yılın ilk 7 ayında gerçekleşen 820 bin 300 konut satışı yıl sonunda 1,5 milyonun üzerinde bir rakamı müjdeliyor.
Konut kredisi kısıtlama önlemleri ipotekli satışları etkiledi
BDDK’nın konut kredisi kısıtlama önlemlerinin ipotekli konut satışını bir miktar gerileteceğini, özellikle de İstanbul’da düşüreceğini öngörüyoruz. Çünkü mevcut düzenleme ile İstanbul’da kredi ile konut almak oldukça zorlaştı.
Yabancıya satışın payı yüzde 4,2’ye geriledi
Yabancılara yapılan konut satışları Temmuz 2022’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 azalarak 3 bin 939 oldu. Temmuz ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 4,2’ye geriledi.
Yabancıya satış, Türk vatandaşlığına başvuru şartında alınacak gayrimenkul değerinin 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltilmiş olması sebebiyle keskin bir düşüş yaşadı. Adetsel düşüşten çok toplam döviz girdisi daha fazla düştü.
Bu durumda talebin haziran ayına çekilmesi de etkili oldu ancak önümüzdeki aylarda vatandaşlık için konut alım talebinin erişememe sebebiyle düşeceğini öngörüyoruz.
Bu da yılın ikinci yarısında yurtdışı satış girdisinin azalması anlamına geliyor. İlerleyen aylarda tekrar toparlayacaktır ancak önümüzdeki birkaç ay azalmaya devam edeceğini öngörüyoruz.
Konut üreten sektörün nakit akışı içinde yabancı satışı önemli bir yer tutuyor. Konut üretilmeyince ne olduğunu tüm Türkiye artık biliyor.