Anadolu Gazetesi'nden Soner Yüksel'in Yazısı...
Yeni yapılan ve sıradan diye tabir ettiğimiz apartman dairesi fiyatları bile alıp başını gidiyor.
Son yıllarda Eskişehir konut fiyatlarındaki enflasyon akıl alır gibi değil.
Yeni yapılan ve sıradan diye tabir ettiğimiz apartman dairesi fiyatları bile alıp başını gidiyor.
2+1, 3+1 diye tabir ettiğimiz yani ekstra özelliği olmayan evlerin fiyatı 1,5 milyondan 3 milyona kadar giden bir ortalama ile satılıyor.
Müstakil, bahçeli, dubleks veya villa diye tabir ettiğimiz evlerin fiyatı ise telaffuz edilemeyecek kadar yüksek.
Üstelik bu rakamlar arsa bulunmadığı için arsa fiyatının yüksek kabul edildiği şehir merkezinde değil. Şehrin kenar, uzak mahalleleri dediğimiz yerlerde hatta yakın geçmişte köy diye tabir ettiğimiz şimdiki mahallelerde durum aynı.
Düşünün A.Söğütönü mahallesinde yapılan bir villanın fiyatının 14 milyon lira olduğunu söylediler.
Bakın bu fiyatlar adeta İstanbul ile yarışıyor, bu fiyatlar tatil beldelerinde birkaç yazlık birden alınacak kadar yüksek fiyatlar.
Meşhur internet sitesine girip kıyas yaparsanız siz de göreceksiniz ki, Eskişehir konut fiyatları ortalamanın çok üstünde ve bir balon gibi şişmeye devam ediyor.
Fakat benim asıl merak ettiğim şey bu yüksek fiyatlar ile bu konutları kimin aldığı!
Çünkü karı koca çalışıp evine aylık 30 bin lira maaş giren insanlar bile bu rakamlarla ev sahibi olamaz.
Zaten Eskişehir gibi yüzde 90 nüfusun ortalama geliri 10 bin lira altında olan bir şehirde 2. el ev almak bile pek mümkün değildir.
O zaman nüfus artış hızı Türkiye’nin altında olan Eskişehir’de bu kadar fazla konutu, bu rakamlarla kimler satın alıyor.
Ekonomisi bu kadar yüksek olmayan bir şehre bu paralar nerden geliyor, merak ediyorum?
Yabancılar mı? Gurbetteki Türkler mi? Kim?
Çünkü bu rakamlar arz talebe göre arttığına göre ya şişip bir yerlerde patlayacak ya da biz kiralamaya gücümüzün yeteceği ev bulamayacağız yakında …