Milliyet'te yer alan habere göre, Aslan, İzmir’de kiracılık oranının yüzde 40 düzeyinde olduğunu, barınma sorununun bir güvenlik problemi haline geldiğini, yüksek fiyat ve kiraların ev sahibi olmayı uzak bir hayale dönüştürdüğünü söyledi.
Aslan, “Ev sahibi-kiracı arasındaki kavgalar silahlı çatışmaya kadar ulaştı. İstanbul, Ankara ve İzmir’de kentin çeperlerindeki niteliksiz bir konutun kirası, asgari ücretin üstünde” dedi.
Türkiye’de 6.5 milyon kişinin kirada oturduğunu hatırlatan Aslan, “Barınma ve beslenme ihtiyacını karşılamak ve yurttaşlarına güvenli yaşamın koşullarını hazırlamak sosyal devletin vazgeçilmez ötelenemez görevidir.
Barınma krizine çözüm getirmek için maliyet artışını önlemek, enflasyonu düşürmek, konut arzını artırmak ve vatandaşın gelirini, satın alma gücünü yükseltmek, hiç konutu olmayan vatandaşların sahip olabilecekleri yeni konut politikası ile Ege Koop örneğinde olduğu gibi kooperatifler aracılığıyla 1980 yıllarındaki bugünkü Toplu Konut İdaresi’nin konut maliyetinin yüzde 60 - 70’inin TOKİ kaynaklarından karşılanmasını, ayrıca vergi, resim, harç muafiyeti getirilerek fahiş kira artışını engellemek gerekir” diye konuştu.
Düşük faizli kredi
Fahiş kira artışları ve konut ihtiyacının devlete konut seferberliği görevini dayattığını vurgulayan Aslan, şunları söyledi: “Ulusal konut seferberliği, odağına uzun vadeli, düşük faizli, belli bir süre ödemesiz konut kredisini, imarlı-altyapılı ucuz arsa üretimini, konut kooperatiflerinin özendirilip desteklenmesini yerleştiriyor.
Konut maliyetinin son 8 - 9 ayda yüzde 200’e ulaşan bir düzeyde artması, vatandaşın alım gücünün azalması, konut üretiminin nüfus artış hızının gerisinde kalması, üretilenlerin de dövizle yabancılara satılması, barınma krizinin temel unsurlarıdır.”