Emlak Gündemi

Konutta Rus Hareketliliği Yeni Başlıyor!

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, konut satışlarında gözlenen Rus hareketliliğinin daha başlangıç olduğunu açıkladı.

Akşam'dan Şenay Büyükköşdere'nin haberine göre, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimiyle birlikte her 2 ülkede yaşanan ekonomik belirsizlik, savaş mağduru vatandaşları farklı bölgelerde yatırım arayışına yönlendirdi.

Komşu ülke Türkiye de yatırım için bu ülkelerin tercih ettiği noktalar arasında ilk sırada yer aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu rakamları, özellikle Rusların Türkiye'de gayrimenkul yatırımlarını artırdığını gözler önüne sererken, Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı da zaten Antalya ve Ege'yi seven ve tatil için çokça tercih eden Rusların şimdi İstanbul'u da kadrajlarına aldığını söylüyor.

Sektörde bir Rus hareketi başladığını vurgulayan Kabadayı, "Bizim de Ege Yapı olarak son haftalarda Ruslara konut satışlarımız oldu ama bu daha başlangıç" diyor.

İş dünyası pandemiden sonra bir de savaşın yansımalarıyla karşı karşıya kaldı. Gayrimenkul sektöründe savaşın etkileri hissediliyor mu?

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de emtia fiyatlarında önemli artışlar görüyoruz. Günün sonunda Rusya oldukça büyük bir ekonomi. Ve bazı yaptırımlar söz konusu.

Tabii ki etkileri oluyor. İç piyasada da herkes bir gidişatı görmek istiyor adım atmadan önce ama diğer yandan hayat da devam ediyor.

Hâlâ satışlar oluyor. Bakıyorum her gün mailime satış bilgileri düşüyor. İç pazarda hem yerli hem yabancı talebinde hareket var.

Bizim temennimiz hızlı bir şekilde bu problemin ortadan kalkması. Dünya ekonomisi pandemi döneminde zaten yara aldı.

Peki Ruslardan ve Ukraynalılardan konut talebi var mı şu anda?

Evet bilhassa Rusya'dan var. TÜİK'in açıkladığı şubat ayı rakamları da Rus ilgisini kanıtlıyor.

TÜİK verilerine göre, Rusya, Türkiye'den konut alımında 3'üncü sıraya yükseldi. Biz de piyasada bunu gözlemliyoruz. Son birkaç haftadır bizim de çeşitli projelerimizden alım yaptılar.

Eskiden Ruslar sadece Antalya ve Ege'ye ilgi gösteriyorlardı. Şimdi bu ilginin İstanbul'a doğru da kaydığını görüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu rakamın daha da artacağını tahmin ediyorum.

Rusların Türkiye'den konut alımı daha da üst sıralara tırmanabilir. Diğer yandan sadece Rusya ve Ukrayna'yla sınırlamamak lazım. Körfez ülkelerinin de alımları arttı.

Son bir iki yıla bakarsak, Ege Yapı olarak bizde yabancıya satış yüzde 25 - 30'lar seviyesine ulaştı.

Bu arada savaşın etkisiyle altında önemli bir hareket oldu. Altından elde edilen kazancın ileride gayrimenkule dönme ihtimali var mı?

Hatırlarsanız geçmişte de dövizde ciddi artışlar olmuştu. O artıştan 3 ay sonra oradan kazanılan para bir şekilde eve ve otomobile gelmeye başladı.

Altında da benzer bir tablo olabilir ama önce bu savaşın bitmesi lazım. Çünkü şu an o tasarrufların sahibi beklemede. Altını daha yukarı çıkar mı diye bekliyorlar.

Şu anda bütün uluslararası grafiklere baktığınızda pandeminin ve savaşın oluşturduğu yukarı bir ivmelenme, tüm emtia fiyatlarında önemli bir artış var.

Ama bu risk ortadan kalktığında ve pandemi tamamen bittiğinde mutlaka bir düzelme olacaktır. O zaman da yeniden 'güvenli liman' konut olur.

Emtiadaki düzeltmeyle birlikte konut fiyatları da iner mi bir miktar?

Şu anda konutta zaten henüz savaş fiyatlanmamış durumda. Benim öngörüm önümüzdeki dönemde fiyatlar yine yukarı yönlü gitmeye devam edecek.

Sektör genelinde enflasyonun yüzde 5-10 üzerinde bir artış bekleniyor. Yani aşağı yönlü bir gevşeme olması bence söz konusu değil. Tabii gelişmeleri görüp öyle yorum yapmak lazım.

Şu anda gayrimenkul sektörünün gündeminde neler var?

İnşaat sektörünün Kredi Garantı Fonu (KGF) kapsamına alınması doğrultusunda sektör olarak hümüketten bir talebimiz vardı. Şu anda heyecanla onu bekliyoruz.

Çünkü üretimin artması için sektörü rahatlatmak lazım. Gündemimizdeki bir diğer konu konut KDV oranları. Biliyorsunuz kentsel dönüşüm dışında yüzde 18'lik bir KDV söz konusu.

Biz bunun 8'de sabitlenmesini istiyoruz. O noktada bir adım için Hazine ve Maliye Bakanımız KDV çalışması olduğunu açıkladı.

Onun sonucunu bekliyoruz ve bence bu önemli bir yükü tüketicinin sırtından alacaktır.

Tabii konut kredilerine ilişkin geçmiş yıllarda yapılan kampanyanın benzerinin de yapılmasını sektör olarak çok isteriz.

Pandemi ve savaşın etkisiyle yeni yatırımların sayısı azaldı. Sizin yatırım takviminiz ise oldukça yoğun. Belirsizlik endişe yaratmıyor yor mu?

Sene başında toplam 7 milyar lira yatırım değeri olan 7 projelik bir yatırım planına başladık. Ve ilk projemizin lansmanını yılın başında yaptık. Bu projede gördüğümüz ilgi de bize cesaret verdi.

Birçok zorluğa rağmen talepteki canlılığın devam edeceğini öngörüyoruz. Çünkü nitelikli konuta ihtiyaç var. Son 2 yıldır gayrimenkul sektörü yavaşlamıştı. Azalan ruhsatlardan da bunu görüyoruz.

Ama tüketici talebi devam ediyor. Şu anda bizim için en önemli mesele fiyatlamada yaşadığımız zorluk. Eskiden maliyet kontrollerini, bütçe hedeflerimizi altı ayda bir gözden geçiriyorduk.

Şu an her ay bakıyoruz, değiştiriyoruz. Dünya genelinde de Türkiye'de de enflasyonist bir ortam var. Bu süreç şu an için böyle geçecek.

Ancak bizim yatırımlarımız da 2 - 3 yıl vadede hayata geçecek. Geleceğe güvenle ilgili bir sıkıntımız yok. Biz aslında Türkiye'nin potansiyeline, alım gücüne, geleceğine yatırım yapıyoruz.

7 projelik yatırım planınızda hangi şehirler ve hangi projeler var?

İlk projemiz olan ve 550 bağımsız bölümden oluşan İstanbul Isparta Kule'deki Modern Yaka projemizi yılbaşında satışa sunduk ve orada lansmana özel fırsatlar sürüyor.

Şimdi ikinci projemiz için de ön talep toplamaya başladık. O da Urla Kekliktepe'de 73 villalık bir proje. Haziran ayı itibariyle orada satışa başlamayı planlıyoruz.

Urla zeytin ağaçları, üzüm bağları, gastronomisi, enginarı, sanat sokağı ve müzeleriyle inanılmaz bir destinasyon oldu. Ve İstanbul'dan da çok yoğun talep alıyoruz. Bu proje bizim için çok değerli.

Çünkü Urla'yla birlikte İzmir'e de güçlü bir adım atmış oluyoruz. İzmir'de planlama ve projelendirme aşamasında olan 3 projemiz daha var. Ve önümüzdeki dönemde de bu sayıyı da artırmayı planlıyoruz.

Diğer taraftan yine Hasköy'de, Koç Müzesi'nin yanında; konut, ticari birim ve otelde oluşan bir karma projemiz olacak. Çekmeköy'de Çamlıyayla Konakları projemizi bitirdik.

Şimdi Çekmeköy'de ikinci bir projemiz olacak. Son bir tane de İzmir Alsancak'ta projemiz var. Tabii yeni fırsatları da araştırmaya devam ediyoruz.

Dijitalleşmeye bütçe ayırıyor musunuz?

Her yıl 2 - 3 milyon lira civarında dijitalleşme yatırımı yapıyoruz. Çünkü inanıyoruz ki artık inşaat firması, tekstil firması, otomotiv firması, sanayi firması olmanızın bir önemi kalmayacak.

Tüm firmalar teknoloji firması olacak. Ve sadece buna adaptasyon sağlayan firmalar ayakta kalacak. Kendini erken dönüştüren firmalar da öne geçecek. Biz bu adımları atıyoruz.

Mesela eskiden iki boyutlu projeler çizerdik. Şu an yeni programlarla 3 boyutlu görüyoruz. Hata oranı düşüyor. Dizayn süreçleri de çok hızlandı. Metaverse'de de satış ve pazarlama yapma planımız var.