Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı Milliyet'e anlattı...
Kahramanmaraş'ta 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki 11 ili etkileyen depremlerin ardından, o bölgelerde yaşayanlar farklı illere göç etti.
Depremzedelerden bazıları kiraladıkları evlerde yaşamlarını sürdürmeye başladı.
Bunu fırsatçılığa çeviren bazı mülk sahipleri, evleri yüzde 30 ila 40 arasında fiyat artışıyla depremzedelere kiralamaya başladı. Peki en çok göç alan il hangisi? Kiralık dairelerde son durum ne?
‘2 MİLYON KİŞİNİN BARINMA İHTİYACI VAR’
Özelmacıklı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Deprem çerçevesinde 1.5 milyon vatandaşımızın etkilendiğini söylemek mümkün. En son Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un açıklamaları çerçevesinde yaklaşık 500 bin bağımsız bölüme yakın 156 bin binanın acil yıkılacak ya da ağır hasarlı olduğu tespit edildi.
Bu çerçevede yaklaşık bu bağımsız bölümlerde ortalama 4 kişi üzerinden bir hesaplama yaptığımızda 2 milyonluk bir nüfusun barınma ihtiyacının olduğunu söylemek mümkün.
‘1 MİLYON KİŞİ ÇEVRE İLLERE GÖÇ ETTİ’
Bunun bir kısmı 11 ilimizde oluşturulan geçici çadır ve konteyner alanlarında kalsa da yaklaşık 1 milyona yakın nüfus ise çevre illere göç etti.
Bu çerçevede gerek uçak yoluyla tahliyeler devam ederken gerek tren yolu tahliyeleri ve kişisel araçlarla tahliyeler devam ediyor.
En son otellerde açılan kontenjanda depremzedelerin yaklaşık 150 bin seviyesinde olduğunu değerlendiriyoruz. Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlarda kalan depremzedelerin sayısının da yaklaşık 500 bin civarında olduğu söylenebilir.
Yaklaşık 400 bin kişilik bir nüfus çevre illerde kiralık daire ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Depremin yaşandığı 11 ile yakın Elazığ, Mersin, Antalya gibi çevre illerde yoğun hareket var.
‘MERSİN’E YOĞUN GÖÇ VAR’
Özellikle Mersin’e yoğun göç olduğunu biliyoruz. Ama bunun yanında da büyükşehirlerde depremzedelerin kiralık konut arayışı devam ediyor.
Devletin kiracı ve ev sahiplerine 15 bin lira taşınmaya yardımı, mal sahiplerine 5 bin lira kira yardımı, kiracı olanlara 3 bin lira kira yardımı var. Vatandaşlar bunu değerlendirip kiralık dairelere geçmeye çalışıyor.
‘Evim Yuvam Olsun’ kampanyası çerçevesinde de 3 aylık bedelsiz, 1 yıllık ise rayiç bedelin altında kiralık talepleri alınsa da bunlar yeterli barınma ihtiyacını karşılamıyor.
‘ANKARA VE KONYA’DA KİRALIKLARDA YOĞUN TALEP VAR’
Gerek çevre illerde gerekse Konya, Ankara gibi büyükşehirlerde kiralık ev bulunurluğunun sıkıntılı olduğunu söyleyebiliriz. Var olan kiralık yerlerde vatandaşların yoğun talebi var.
‘KİRALIK FİYATLAR ARTIŞ GÖSTERMEYE DEVAM EDECEK’
Devletin yapmayı planladığı 300 bin konut inşa sürecinin 1 yıl içerisinde tamamlanmasını düşünürsek her durumda kiralık fiyatları kira talebine bağlı olarak artış göstermeye devam edecek.
‘İSTANBUL’DA YENİ KONUT ARAYIŞI ARTTI’
Vatandaşların kent içi göçlerinde de hareketlilik var. Eski yapılarda oturan vatandaşlar İstanbul başta olmak üzere birçok ilde daha güvenli bir yapıda oturmak istedikleri için yeni konutlara rağbet gösteriyor.
Sitede oturanlar ‘müstakil eve geçebilir miyiz?’ daha eski evde oturanlar ‘deprem yönetmelikleri sonrası yapılmış evlere geçebilir miyiz?’ diye arayıştalar. Bu çerçevede İstanbul başta olmak üzere kiraların talebe bağlı artış gösterdiğini söylemek mümkün.
Kira fiyatlarında kısa vadede çözüm gözükmüyor. Yüzde 25 kira sınırlaması nedeniyle eski kiracılarla yeni tutulan evler arasında fark artmıştı. Kiralar önümüzdeki dönemde de yoğun olarak konuşulan maddelerden olacak.
Fiyatlarla ilgili daire olmadığı için neredeyse hiçbir nedeni olmayan rakam ve fiyat artışlarını görüyoruz. Sivil toplum kuruluşları ve şirketler olarak bazı sektörel kararlar alındı.
Fahiş fiyat artışı yapan kişilerin ilanlarını yayınlamamak, taşınmazına hizmet vermemek şeklinde bizlerin dirençleri olsa da mal sahipleri kendileri de ilan vererek bunu değerlendirme yoluna gidiyorlar.
FAHİŞ KİRA ARTIŞLARINA KARŞI NE YAPILABİLİR?
Ticaret Bakanlığı’nın haksız fiyat uygulaması var. Bu nispeten daha çok şahısları değil şirketlerin yaptığı haksız fiyat uygulamalarını kapsıyor. O nedenle yapılan artışların herhangi bir kıyaslaması ya da sınırlamalarına ilişkin bir yaklaşım kısa sürede mümkün olmayacaktır.
Kira kontratlarının e-Devlet sistemine geçişiyle Türkiye’de kira değerleme haritası olsa da bunun zamana yayılacak bir düzenleme olduğunu söylemek mümkündür.
Beyan kontrollerinin geliştirilmesi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü entegrasyonu çerçevesinde artışların değerlendirilmesi daha elzem düşünülebilir.”
FİYATLARI KİMLER ARTIRIYOR?
Sadece bu kişiler demek mümkün değil. Emlak işletmelerinin kirayı belirlemede inisiyatifi yok. Mal sahibinin istediği rakamlar var. Kiralık piyasasında mal sahibi olmayan birçok kişi de sahte ilanlar ve benzeri olarak girebiliyor. Türkiye’de hala mal sahibi kontrol sistemi söz konusu değil.
Bu aşamada özellikle yetki belgesiz aracılık faaliyetleri de yüksek. Bu durumu kullanmak isteyen, haksız fiyat rekabetine neden olanlar doğrudan aracılık yapanlarla sınırlı değil. Bu Antalya başta olmak üzere en büyük problemlerden bir tanesi. Fiyat artışlarını fırsatçılık çerçevesinde düşünen mal sahipleri de bu işin bir parçası diyebiliriz.”