Karar Yazarı İbrahim Kahveci'nin Yazısı...
Konut fiyatlarındaki büyük artışın nedenlerini değerlendirmeye devam edelim.
Ana sorumuzu yeniden soralım:
Konut fiyatları neden arttı? İhtiyaçtan mı? CEVAP: Hayır...
Neden mi? Çünkü 2013 - 2021 yılları içinde nüfus yaklaşık 9 milyon 53 bin kişi arttı.
Bu nüfusun ihtiyaç duyacağı konut ise 2 milyon 830 bin etmektedir
Bakın burada hane sayısını da en düşükten alıyoruz.
Mesela 2013’de bir hane 3,6 kişiden oluşurken, 2021’de bu sayı 3,2’ye geriledi. Hızla çekirdek aileden de öteye geçiyoruz.
Peki, ne olmuş? Ne kadar konut yapılmış?
İnşaatçılar anılan dönemde 7 milyon 435 bin yapı ruhsatı almışlar.
Yani belediyelere başvurup 7 milyon 435 bin daireli konut yapacaklarını belirtmişler.
Peki, bu inşaatların ne kadarı bitmiş ve yapı izni alınmış?
Onu da söyleyelim: 6 milyon 585 bin daire bitmiş ve içinde oturulabilir diye izinleri de alınmış.
Tekrar edelim:
A-) 9 milyon 53 bin nüfus artışı ve bunun 2 milyon 830 bin konut ihtiyacı
B-) 7 milyon 435 bin daire yapımı izni alınıyor
C-) 6 milyon 585 bin daire bitiriliyor
Gelelim son şıkka: Bitirilen 6 milyon 585 bin dairenin de 5 milyon 055 bini satılıyor. Yani nüfus artışı ihtiyacının nerede ise iki katı yeni konut satılmış.
1-) İhtiyaç 2 milyon 830 bin
2-) Satılan yeni konut 5 milyon 055 bin
Yeniden tekrar edelim:
İhtiyaç 2.830 bin konut
Yapımına başlanan 7.435 bin konut
Bitirilen 6.585 bin konut
Satılan 5.055 bin konut
Dikkat edecek olursanız ihtiyacın nerede ise 3 katına yakın bir konut yapımı başlamış. Yabancıya satılan konut ise 279 bin ila toplam satışın yüzde 5,5’inde kalmış.
İyi ama neden konut fiyatları yüksek oranlı artmıştır?
Bu konutları kim almıştır?
Maalesef ki, ihtiyaç sahipleri alamamış. Hatta ihtiyaç sahipleri mevcut konutlarını bile satmış.
2012 yılında yüzde 20,9 olan kiracı oranı 2020 yılında yüzde 26,2’ye çıkmış. Özellikle alt gelir grubu yüzde 59,8 olan ev sahipliği oranını kaybederek yüzde 52,5’e gerilemiştir. Alt gelir grubunun kiracılık oranı da yüzde 22,8’den yüzde 30,3’e kadar yükselmiştir
O zaman konut fiyatları ihtiyaçtan artmadı ise neden arttı? İlk sırada elbette rant yer alıyor.
Bakın buna başka örnek de verelim.
Türkiye tarımda bir çok sene üretim rekoru kırdığı ürünlerin fiyat artış şokları ile karşılaşmıştır. Mesela 2013-14 sezonunda çeltik rekoltesi rekor kırarken, aynı anda pirinç fiyatlarında da rekor yaşanmıştı.
Hatta bu yıl kuru soğanın adeta rekor yılı olmuştu. Çiftçi kuru soğanını satmak için cami önlerinde çuvalını 15-20 liraya satıyordu. Ama artık 2 kilo kuru soğan o para ediyor.
Konut işinde de benzer durum var.
Üretimle bu sorun aşılamaz ve AK Parti anlayışı bu sorunu çözemez. O nedenle dün muhalefete sordum: Çözüm öneriniz nedir? dedim.
Bakın bugün tarımda da ana sorunumuz üretim değildir. Bunu da bir kenara yazın....