Muhalif Genel Yayın Yönetmeni Gülru Çongar Gezen, Şehir Plancısı ve Gayrimenkul Uzmanı Sara Aydın ile İstanbul’daki fiyatlardan, konut sektöründeki yeniliklere, sektörde kadın olmaktan, gayrimenkul alışverişinde kandırılmamak için bilinmesi gerekenlere, tüm merak edilenleri konuştu.
Bundan sonra gayrimenkul almak hayal mi? İstanbul’daki fiyatlar ne olacak?
İstanbul’da ev almak artık hayal gibi görünmeye başladı. Kiralık ve satılık fiyatlarındaki artış şu anda herkesin gündeminde.
Pandemiye kadar emlak her zaman ilgi gören bir konuydu ama pandemi ile beraber aslında neyin daha önemli olduğunu nelerin gereksiz olduğunu hepimiz anlamaya başladık.
İçinde yaşadığımız konutların ne kadar önemli olduğunu fark ettik. Pandemi ile beraber açık havanın değerini anladık. Balkonların camlarla kapanmaması gerektiğini, balkonların gerekliliğini veya yürüyüş yapabilecek alanların ihtiyaç olduğunu hep birlikte fark ettik.
Pandemide inşaat sektöründe duraksama oldu, yeni inşaatlar başlayamadı. Ofis otel konaklama hizmetleri ve diğer her şey bir anda durduğu için konut daha da önemli hale geldi.
Bütün dünyada değişen ekonomik düzenden kaynaklı fiyat artışların olumsuz anlamda yansıması, konut arzının azalması pandemiden çıkmaya başlamamızla beraber bütün her şeyin tekrar eski düzenine dönmeye çalıştığı geçiş dönemi yaşadık.
Bu geçiş döneminde de fiyatlar artmaya başladı. 2021 ilk bahar itibariyle özellikle yazlık bölgelere talep arttı ama sonrasında tekrar herkes işine, gücüne, okuluna şehirlere doğru gelmeye başladığı zaman zaten azalmış olan konut arzıyla beraber fiyatlar yükseldi.
Satılık fiyatlardaki artış tabi ki zaten ilk başta inşaat maliyetlerinin artmaya başlaması ile beraber ve artmaya başlayan taleple beraber oluşmaya başladı.
Kiralıklara bakarsak; satılık konut fiyatlarının artması insanları daha çok kiralık evlere yönetti. Kiıralık daire, ev, konut talebi kiralık evlere artış olarak yansıdı.
Konutta balon diye bir tabir vardır, şişirilmiş fiyatları ifade eder. Ancak bu dönem için konutta balon var diyebiliyor musunuz?
Hayır. Aslında emlak balonu yok. Fakat bu az önce bahsetmiş olduğum sebepler ve artan maliyetler herkesi kendi açısından haklı duruma getiriyor.
İnşaat üretenlerin de, evini satmak isteyenlerin de, ev almak, kiralamak isteyenlerin de kendince farklı sebepleri var bu artışlarla ilgili.
Aslında emlak balonu yok ama fiyat artışını fırsata çevirmek isteyip balon yaratmaya çalışanlar var!
Gayrimenkul pazarlamasında her gün yeni trendler çıkıyor. En son açık artırma yöntemiyle kiralamayı duyduk, ilginç bir yöntem daha neler göreceğiz?
Açık artırma, aslında bütün dünyada kullanılan pek çok alanda olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de kulanılan bir yöntemdir.
Ama Türkiye’de birkaç hafta önce haberlere çıkan, özellikle lüks semtlerdeki açık artırma yöntemi ile evlerin kiralanması konusu, sadece bu işin içinde olması gereken bir yöntem, çeşit olarak çıkmadı.
Artan talep, yabancıların ev kiralamak istemesi, ev bulunamaması, ev arayan insanların ev zor bulması dolayısıyla ortaya çıktı. burda ben kendi meslektaşlarımı biraz daha öngörülü bakmaya davet ediyorum.
Çünkü şöyle ki sonuçta eğer emlak danışmanlığı yapıyorsak zaten artan fiyatlar zorlaşan şartlar var ve burada mal sahiplerini doğru yönlendirmek adına ben şahsen açık artırma yöntemiyle bir ev kiralama işlemi yapmam.
Belki kısa dönemde mülk sahipleri için çok avantajlı bir durum yaratıyor olabilir ama sonuçta her yatırımda olduğu gibi emlak yatırımında da asıl olan şey sürekliliğin sağlanması.
Dolayısıyla şu anda kiracı çok yüksek fiyattan evini kiralamış olabilir ama ister yabancı olsun ister Türk olsun; yabancı ertesi gün gidebilir, burada yaşayan birisi ertesi sene işini kaybedebilir.
Dolayısıyla Emlak danışmanlarının bu konuda doğru yönlendirme yapması gerektiğini düşünüyorum.
Aslında demek istediğiniz bir süre sonra o telafuz edilen ve kabul edilen kira bedelleri bir süre sonra ödenemeyecek duruma mı gelecek?
Evet aynen öyle. İster mal sahibi olsun, ister kiracı olsun, ister emlakçı olsun herkesin bunları düşünerek hareket etmesi gerekiyor.
Gayrimenkul sektöründe aynı zamanda her geçen gün yeni bir teknolojik gelişme ile karşılaşıyoruz. İlerleyen dönemde emlakçılık son bulur mu?
Bu gelişmeler uzun yıllardır oluyor. Şu anda uygulama sayfalarına girdiğimizde gayrimenkul ile ilgili emlak danışmanlarından tutun çeşitli istatistik verileri sağlayan emlakçılara asistanlık hizmeti veren, bilgi akışı sağlayan pek çok uygulama var.
Dolayısıyla emlak teknolojileri konusu aslında yeni bir konu değil ama tabiki teknolojinin artık hayatımızda çok daha fazla olmaya başlamasıyla beraber bu konuda çok ciddi yatırımlar yapan büyük holdingler, şirketler görüyoruz.
Ben şöyle düşünüyorum, teknoloji her ne kadar çok gelişmiş olsa da sonuçta dünyada insan olduğu sürece her zaman bir barınma ihtiyacı olacak.
Dolayısıyla emlak danışmanlığı işi her zaman olacaktır ama bunun şekli değişecektir. Teknoloji olarak bu hizmeti almak mümkün olucak ama danışmanlık dediğimiz şey i sonlanmaz.
Bugünkü fiyatları bir kenara koyalım ve farzedelim ki her şey yolunda, elimizde bir para var ve gayrimenkul yatırım yapmak istiyoruz. Ne önerirsiniz, kandırılmamak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
En önemli şey şeffaflık. Kişinin doğru soruları sorarak doğru cevapları alması lazım. Emlak danışmanının şeffaf bir şekilde bütün bilgileri sağlıyor olması gerekir.
Ama şöylede bir şey var alışverişimizi tamamen ilkel beynimizle yapıyoruz ve satın aldığımız herşey aslında bir hikayeye dayanıyor. O yüzden şu anda hikaye anlatılıcığı çok revaçta.
Bütün büyük firmalara bütün büyük markalara baktığınızda hep arkasında bir hikaye var, bir pazarlama yöntemi olarak. Dolayısıyla siz bir emlağı ister yatırım için ister oturmak için satın alırken bu hikayelerden de etkileniyorsunuz.
O nedenle ihtıyacımıza yönelik soruları en başta doğru sormalıyız. İşin hukuksal ve finansal boyutu da çok önemli, yani bir projeden daire alacağınız zaman orda tapu durumundan tutun ödeme taksitlerine kadar veya sonrasındaki projeyle ilgili olası hedeflere, öngörülere, projenin yönetimine dair bütün bilgilerin şeffaf bir şekilde size sunması gerekir.
Emlak danışmanlarının belli bir noktaya kadar hukuksal anlamda bilgileri var ama gerektiğinde bir hukukçudan da destek almak faydalı olabilir.
Gayrimenkul sektöründe kadın olmak? Değerlendirir misiniz?
Her işte olduğu gibi burada da kadın olmanın sağladığı birtakım kolaylıklar var ama daha fazla zorlukları var. Bir kadın olarak bu işi yapıyor olmanın avantajı kadınlarda empati yeteneğinin erkeklere göre daha fazla gelişmiş olması.
Dolayısıyla alıcı ve satıcıyla empati kurarak birtakım adımları ona göre atmanız daha kolay oluyor. Sektörün mesai saatleri eğer çocuklarınız varsa çok zor.
Ben çocuklarımı günde 15 dakika gördüğümü bilirim aylar boyunca. Kadın kadının aslında kurdu değil yurdudur fakat bu sektörde birbirine köstek olanlar çok. Sektörde ilgiyle takip ettiğim çok başarılı kadınlarda var.
Bir Şehir planlamacısı olarak, Türkiye’de ya da dünyada en beğendiğin veya beğenmediğiniz yerler?
İstanbul için konuşacak olursak İstanbul’un çok güzel yerleri var ama çok kötü yerleri de var maalesef.
Levent- Etiler- 4. Levent bölgesi cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle planlı olarak gelişmiş bir bölge.
Planlı yapılaşma sürdürelebir olsaydı istanbul çok daha farklı olabilirdi. Türkiyede beğendiğim yer olarak çok enteresandır Zonguldak Ereğli’yi söyleyeceğim.
Şuanki hali nasıl bilmiyorum yıllar önce gördüğümde oldukça planlı-düzenli insanların çok mutlu yaşadığı bir şehir olarak gözlemlemiştim.
Eskişehir yine aynı şekilde üniversite kenti olarak bilinir ve gayet güzel planlı, insanların mutlu yaşadığı bir şehirdir benim gözlemim olarak.
100 bin dolarım var ne yapmalıyım? Ne önerirsiniz?
Genelleme yapmak çok yanlış bunu ben ancak kendi düşüncem üzerinden cevaplayabilirim. Benim 100 bin dolar ile şu anda yapacağım şey toprak yatırımıdır. Arsa, Tarla vs… toprak yatırımı her zaman değerli.