Denizli Gazetesi'nden Doğan Ateş'in haberine göre Kabel, ülke genelinde yaşanan kira artışlarına yönelik yazılı basın açıklamasında bulundu.

Konut ve Kira Krizi Derinleşiyor Konut ve Kira Krizi Derinleşiyor

Başkan Kabel, “TBMM’de kabul edilen son düzenleme kira artışlarına taban ve tavan uygulaması öngörmektedir. Mülk sahibi ve kiracı arsındaki ilişkiye müdahale eden ve kira artışlarına getirilen yüzde 25’lik artış kısıtlaması soruna uygulama düzeyinde çözüm olmaktan uzaktır.

Kiralık konut sistemi; kiralık sosyal konut sisteminden yoksun, serbest piyasa koşullarında ‘Özel Kiralık Konut Sistemi’ denilen, kendiliğinden oluşan bir arza dayanmaktadır.

Lüks kiralık konut sistemi ile anlatmak istediğimiz, rezidans ve lüks konutlarda daire kiralama yöntemi ile dar ve orta gelir grubundaki vatandaşın daire kiralaması arasında hiçbir fark bulunmamasıdır.

Bu yöntem özel kiralık konut sistemi içinde dar ve orta gelir grubunda ki vatandaşın barınma ve iskan sorununa çözüm olmamaktadır.

Konut ve barınma hakkı en temel insan haklarından biri olarak Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. 

Türkiye Anayasası’nın 36. maddesi, ‘Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir’ diyerek, bu güvenceyi yasal statüde ifade etmiştir.

Konut, taşınabilir bir beyaz eşya, otomobil, mobilya değildir. Adı üstünde ‘Taşınmaz Mülkiyet’ sınıfındadır. Türkiye’de konut sorununu bu sarmaldan kurtarmak için, öncelikle salt mülkiyete dayalı geleneksel konut politikalarından sıyrılıp, mülkiyeti belediyede olan ve ömür boyu kirada oturma garantisi veren sosyal belediyecilik anlayışının gerekleri yerine getirilmelidir.

Sosyal devlet anlayışını uygulayan Almanya gibi ülkelerde eğer düşük bir gelire sahipseniz ya da hiç geliriniz yoksa size sosyal konut kiralama hakkı bir imkan olarak verilmiştir. Bu konutlar, devlet tarafından yapıldığı için diğer konutlara göre daha uygun fiyatlara sahiptirler.

Bu türdeki daireleri kiralamak için öncelikle yaşadığınız şehirden ya da bağlı olduğunuz belediyeden, sosyal konut kiralamaya uygun olduğunuzu belirten bir belge almanız yeterlidir. Bu belge gelirinizin belli bir eşiğin altında olduğunu kanıtlar ve sizin bu konutlarda barınma hakkınızı karşılar.

Bu türden başka bir örnek, Viyana Belediyesi’dir. Viyana’da belediyenin kiraya verdiği 36 bin konut bulunmaktadır. Bu örnekte kiralama usulü belediye eli ile gerçekleşmektedir. Yerel yönetimler, yönettikleri kentlerdeki serbest piyasa koşullarına karşı, kira bedellerinin dengesini sağlayan terazinin diğer kefesi olmalıdır” diye konuştu.

Editör: Emlak Zirvesi