TRT Haber'den Benginur İkbal Akgül'ün haberine göre, Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen 7.7, 7.6 ve dün akşam Hatay'da gerçekleşen 6.4 ve 5.8 şiddetlerindeki depremlerle büyük felaket yaşadı.

Bu tarihi depremler, 11 ili yani Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Adana, Diyarbakır, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ'ı yerle bir etti. Bu depremlerin bu denli şiddetli olmasının sebebi ise Türkiye’nin de üzerinde bulunduğu levhalar.

Doğu Anadolu fay hattı üzerinden Anadolu levhasını iten Arap levhası, ülkenin deprem kuşağında olmasına nedeni. Yani, Arap levhasının Anadolu levhasını sürekli olarak batıya doğru itmesi büyük kırıkların oluşmasına dolayısıyla büyük depremlerin yaşanmasını tetikliyor.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem de bu levha hareketleri nedeniyle yeri şiddetle sarstı.

Öyle ki, fay kırıkları yüzey şekillerine yansıdı, yollar parçalanırken, kimi yerlerde köyler, mahalleler ortadan ikiye ayrıldı. Büyük felaketin yaşandığı bölgede uzmanlar, 3 metreden fazla kaymanın olduğunu incelemelerinin ardından açıkladı.

Yüzey şekillerini değiştiren büyük kırılmaların ardından arazilerde ne gibi alan değişikliği olacağı da merak edilenler arasında. Aslında bu gibi afetlerin ardından yaşanan durumlar için belli bir mevzuat var. Yani tapu kadastro haritaları da belirlenen kayıplara göre yeniden planlanıyor.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Tapu Kadastro Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin ile büyük afetin arazi yapıları üzerindeki etkisini konuştuk.

1. El Konut Satışında Toparlanma Devam Ediyor 1. El Konut Satışında Toparlanma Devam Ediyor

'MÜLKİYET SINIRLARI YENİDEN DÜZENLENİYOR'

Prof. Dr. Şahin, bu gibi durumlarda mülkiyet sınırlarının belirlenmesine vurgu yapıyor:

“Yani diyelim ki bir yerde çok ciddi heyelan bölgeleri oluştu ve mülkiyet sınırları ciddi bir şekilde değişti. Önce uzmanlar Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden alana giderek sınırların ölçümünü gerçekleştiriyorlar yeniden.

Bu ölçüm sonucunda bölgenin bütününde ne kadar bir değişiklik olduğu hesap ediliyor ve bir dengeleme planı denilen bir plan oluşturuluyor.

Bu planda da eğer mülkiyet ölçümlerinde ortak ve büyük miktarda değişiklikler varsa herkese adil bir şekilde bu değişikliği yansıtacak şekilde mülkiyet sınırları yeniden düzenleniyor. Dolayısıyla bu bölgelerde kadastro işleminin yeniden yapılması gerekecek.”

'MAHKEMEYE GİDİLEBİLİR'

Prof. Dr. Şahin, mülkiyet sınırlarının belli bir denge politikasında belirlendiğinin altını çiziyor. Yani, bir arazi depremden sonra küçülebilir mi ya da büyüyebilir mi?

“Eğer bir kişi daha fazla araziye sahip olacaksa bölgedeki herkesin de aynı şekilde olması gerekiyor. Zaten dengeleme planı dediğimiz bu.

Diyelim ki fay hattından bir yarık oluştu ve kişinin mülkü, yanındaki araziye doğru kaydı. Bu durumda bu kişinin diğer kişinin mülküne girmesi kabul edilmez. Toplamı yeniden hesaplanarak dengeli bir dağılım elde etmeye çalışılır.

Diyelim ki tarlanız var. Tam ortadan bir yarık geçiyor. Mülkünüz büyümüş gibi görünüyor ama kullanılabilir alanınız azalabiliyor.

Bu standart işlem yapıldıktan sonra da muhtemeldir ki vatandaşlar ortaya çıkacak sonuçtan memnun kalmazlarsa ayrıca mahkeme yoluna gidecekler ve mahkemeler tarafından da sonuç belirlenecek.”

ZEYTİN BAHÇESİ BÜYÜDÜ MÜ, KÜÇÜLDÜ MÜ?

Kahramanmaraş depremlerinin ardından unutulmayacak görüntülerden biri de zeytin bahçesinin bir bölümünde oluşan devasa yarık. Bazı uzmanlar, bu durumun farklı bir tür heyelan olduğunu da söylüyor. Bu bahçenin durumunun ne olacağı da merak ediliyor. Bu zeytin bahçesi büyüdü mü, küçüldü mü?

“Arsa büyümüş gibi görünse de gerçek anlamda kullanılabilir arazi çok değişmedi o örnekte. Hatta adam artık arsa içerisinde rahat dolaşamayacak. Dolayısıyla kağıt üzerinde arsanın büyüklüğü artmış olabilir. Fakat kullanılabilir alan daha önemlidir bu tür durumlarda.

Yani siz paramparça olmuş 100 bin metrekarelik bir araziyi mi tercih edersiniz? Yoksa dümdüz 500 metrekarelik bir araziyi mi tercih edersiniz? Bahsetmiş olduğum mevzuata göre yapılacak işlem yapıldıktan sonra kullanılabilirlik meselesine göre de vatandaşlar kendi haklarını arayacaklardır kuşkusuz.

Çünkü kadastronun görevi mülkiyet sınırlarını belirlemek ve burada adil bir işlem tesis etmek ama insanlar diyelim ki dediğiniz gibi benim burada zeytin ağaçlarım vardı.

Tapu Kadastro gelip ölçümü yaptıktan sonra ‘Benim arsam büyümüş görünüyor ama ağaç dikebileceğim arazi küçüldü aslında onun için ben burada bir hak arayışına gireceğim’ diyebilirler. Burada da artık mahkeme yolu açık.”

'3 METRE KAYDIRILMASI GEREK'

Levhaların kaymasıyla eskiden belli bir noktada olan bir yer de artık orada değil. Dolayısıyla koordinatlar da değişti. Şahin, bu değişim belirli yerlerde olacağını söylüyor.

“Arazide bir şişme ya da daralma var. Bu durumda koordinatların küçülmesi ya da büyümesi söz konusu olacak. Zaten arazide bir yarık oluştu ve arazi her iki tarafa doğru 2-3 metre genişledi. O zaman koordinatların her iki tarafa doğru 3 metre kaydırılması gerekecek.

Bu koordinatların değişmesi lokal kalacaktır çoğunlukla bütün bölgeyi ya da kilometrekarelerce büyük alanı etkilemeyecektir. Çoğunlukla çok lokal kalacaktır. Hani büyük ölçekte bir il ölçeğinde baktığınızda neredeyse ihmal edilebilir bir büyüklük olarak görüneceği için tüm koordinat yapısını değiştirmeyecektir.”

RAY HATTI NE OLACAK?

Depremin ardından gözlenen diğer bir nokta demir yolunun bozulan görüntüsüydü. Ray hattı, depremin etkisiyle eğimli hale gelmiş ve bozulmuştu. Şahin, bu yüzden bölgede vatandaşların arazileriyle ilgili de yeni bir düzenleme olabileceğini belirtiyor.

“Misal demir yolu eğilip bükülmüş. Şimdi demir yolunu ne yapacağız? Bozulmuş olan kısmını yenileyeceğiz ama yenilerken muhtemelen arazi yapısı değişmiş olacağı için daha önceden demir yolunun içerisinde bulunmayan bir vatandaşın arazisi artık demir yolunun içine girmiş olabilir.

Hızla bir ölçüm yapılması, arazi koordinatlarının yeniden düzenlenmesi gerekecek. Ya da hiç çözüm bulunamazsa o vatandaşın arazisinden küçük bir miktar kamulaştırma yapılması gerekecek.”

Editör: Emlak Zirvesi