Milli Gazete'den Onur Şehmus Şahin'in haberine göre, Kahramanmaraş merkezli depremlerden yaklaşık 14 milyon vatandaşımızın etkilendiği ve 350 bin konutun kullanılamaz hale geldiği tahmin ediliyor.

Durum böyleyken Türkiye’nin son birkaç yıldır çözemediği konut sorunu daha ciddi bir hâl aldı. Depremzedelerin ev ihtiyacı üstüne bir de oturduğu eve güvenmeyen vatandaşların ev arayışı da eklenince sadece büyük kentlerde görülen konut sorunu Türkiye’nin ortak meselesi haline geldi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan can kayıpları ve yaralanmaların yanında ciddi bir yıkım da meydana geldi.

Asgari Ücretle Kira Ödemek İmkansız! Asgari Ücretle Kira Ödemek İmkansız!

Yaklaşık 14 milyon vatandaşımızın etkilendiği depremde en az 350 bin konutun kullanılamaz hale geldiği tahmin ediliyor.

Depremlerden sonra evleri yıkılan afetzede vatandaşlarımızın farklı kentlere göç etmesi ve depremden etkilenmeyen illerde oturduğu eve güvenmeyen vatandaşlarımız da ev arayışıyla konut sorunu katlanarak arttı.

Durum böyleyken sadece büyük kentlerdeki fahiş konut fiyatları tüm ülkenin sorunu haline gelmeye başladı. Millî Gazete’ye özel açıklamalarda bulunan gayrimenkul uzmanları, Türkiye’deki konut sorunun depremlerden sonra ulaştığı boyutları anlattı.

“İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BU TALEBİ KARŞILAYACAK ARZ GÜCÜ YOK”

Gayrimenkul Analisti Hatice Kolçak gazetemize yaptığı açıklamada, “Konut arzında son birkaç yıldır zaten sorun yaşıyorduk, inşaat sektörü talebi karşılayamıyordu. Depremle birlikte de Türkiye ciddi bir yapı stokunu kaybetti. Bu da Türkiye’deki konut sorununun artmasına neden oldu.

Bunun yanı sıra depremzedelerin başka şehirlere göç dalgası başladı. Bu da depremzedelerin gittikleri şehirlerde konuta olan talebin artmasına neden olacak. Sağlam yapılar ve sağlam zemindeki konutlara yönelik artan talep de belli noktalarda fiyatların çok daha fazla artmasına neden olacak.

Ayrıca depremden etkilenmeyen illerde oturduğu eve güvenmeyen vatandaşlarımız da konut arayışına başladı. Neticede konut talebi daha hızlı artmaya devam ediyor ama buna karşın inşaat sektörünün bu talebi karşılayacak arz gücü yok” diye konuştu.

“SAĞLAM YAPILARIN HIZLA DEĞER KAZANMASI SÖZ KONUSU OLACAK”

Depremlerden sonra konut piyasasının nasıl şekilleneceğini de açıklayan Hatice Kolçak, “Bu süreçten sonra sağlam yapıların hızla değer kazanması söz konusu olacak. Depreme dayanıksız yapılarda fiyat artış hızının düşeceğini söyleyebiliriz.

Ancak konut fiyatları her hâlükârda yükselmeye devam edecek. Sadece çok eski ve ciddi riskli yapılarda belki fiyat düşüşü görebilir. Bu süreç altı ay devam edecek. Fakat sonuç olarak konut üretiminde halen ciddi bir sorun var.

Birkaç yıl belki kentsel dönüşümü yoğun olarak konuşuruz ama şu anki Türkiye’nin kısa vadede konut stokunu yenileme, eski binaların yerine depreme dayanıklı binalar yapması pek mümkün görünmüyor. Türkiye’nin bu noktada fonlanması gerek ve inşaat sektörünün maliyetlerinin düşmesi gerek” açıklamalarında bulundu.

“KONUTA TALEP HALEN YÜKSEK”

Depremlerin konuta olan talebi daha çok artırdığını belirten Gayrimenkul Yatırım Uzmanı Güven Yenisu ise, Türkiye’deki ekonomik sorunları işaret ederek, “Depremlerden sonra inşaat sektöründeki denetim eksikliği gündeme geldi. Denetim eksikliğine bağlı olarak güven vermeyen bir inşaat sektörü varken konuta talep halen yüksek.

Bunun en büyük nedeni de konut yatırımının her zamankinde daha cazip hale gelmesi. İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisinde lokomotif sektör haline gelmesi, maliyetlerin artmasıyla son birkaç yıldır sistemi tıkamıştı. Yaşanan depremlerden sonra da bunun etkisini daha net görüyoruz. Geldiğimiz noktada 4 duvardan ibaret olan bir ev almak artık insanlara çok zor geliyor” ifadelerini kullandı.

“KONUT SEKTÖRÜNÜN YENİDEN ELE ALINIP DÜZENLENMESİ GEREK”

Konut sektörünün yatırımcıların gözdesi haline gelmesinin sorunlarına dikkat çeken Güven Yenisu, “Türkiye’deki konut fiyatlarının, kiraların fahiş derecede yükselmesi konunun ‘açgözlülük’ haline geldiğini gösteriyor. Depremler de bir kez daha gösterdi ki hiçbir şey insan hayatından önemli değil.

Başımıza gelen musibetlerden ders alıp açgözlülüğü bir kenara bırakmamız gerek. O yüzden bir evle ilgili konuşurken önce fiyatını değil sağlamlığını düşünmemiz lazım. Deprem bölgesinde lüks sitelerin bile yerle bir olduğunu gördük.

Artık konut fiyatları borsayla yarışır hale geldi. Tüm Türkiye’deki inşaat ve konut sektörünün yeniden ele alınıp düzenlenmesi gerek. İşin içinde olan birisi olarak durumun böyle devam etmeyeceğini söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

Editör: Emlak Zirvesi