BETAM'ın hazırladığı rapora göre 2010’da yüzde 59 olan konut sahipliği oranı 2021 yılında yüzde 55.5’e geriledi. Konutta son iki yılın en çarpıcı gelişmesi fiyatlarda görülen muazzam artış oldu:
Bu araştırma notu konut sahipliğinin genelde ve farklı gelir grupları düzeyinde geçtiğimiz 10 yılda (2010-2021) nasıl değiştiğini incelemektedir.
Araştırma bu dönemde ülkemizde konut sahipliği oranının ilk yıllarda sınırlı bir artışın ardından azaldığını göstermektedir. 2010’da yüzde 59 olan konut sahipliği oranı 2021 yılında yüzde 55.5’e gerilemiştir.
EN ÇOK ORTAK GELİR ERİDİ
Araştırmada, farklı gelir gruplarının konut sahiplik oranları incelendiğinde, bu oranın en düşük gelir grubunda yüzde 51.3’ten 46’ya (5.3 puan), orta gelir grubunda yüzde 58.5’ten 52.8’e (5.7 puan), en yüksek gelir grubunda ise yüzde 70.4’ten 66.1’e (4.3 puan) düştüğü görüldü.
Konut sahipliğinde azalmanın nedenleri araştırılmış değildir.
Bu notta bir ilk adım olarak konut reel fiyatlarında ve konut fiyatı-hane kullanılabilir geliri oranında gelişmelerin konut sahipliğine etkileri ele alınmakta ve tartışılmaktadır.
Ayrıca notta Türkiye OECD verileri kullanarak konut sahipliği farklı kişi başı ortalama gelir düzeylerine sahip seçilmiş ülkeler ile karşılaştırmaktadır.
Sonuçlar ülkemizdeki konut sahipliği oranının Almanya ve İsviçre’den yüksek, Doğu Avrupa ve Güney Amerika ülkelerine kıyasla ise düşük olduğunu göstermektedir.
ÜCRETLİYE KONUT YOK!
Asgari ücretin konut fiyatlarını ve kiraları ne ölçüde karşıladığını incelediğimiz önceki araştırma notunda 4 geçtiğimiz iki yılda konut satın almanın veya kiralamanın neredeyse iki kat daha zorlaştığını bulmuştuk.
Hatırlatmak gerekirse, temsili konut olarak kabul ettiğimiz 2+1 ve 90 m 2 ’lik bir konutu asgari ücretli bir kişinin satın alması için 108 aylık (9 yıllık) gelirini biriktirmesi, böyle bir konutta kirada oturmak için ise gelirinin yaklaşık yüzde 92’sini ayırması gerekiyordu.
Öte yandan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, geçen sene başından bu yana yükselen konut sektörü değerlerinin temmuzdan bu yana yavaşladığını belirtti.
Yazıcı yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye genelinde temmuz ayına göre yüzde 17 daha fazla konutun satışta olduğunu, kiracı arayan mülk adedinin yüzde 18 arttığını ancak yavaşlamanın sektörde sorunları çözmeyip, hala erişilebilir konut ihtiyacı olduğunu söyledi.
Yazıcı:
Satıştaki konutların satılmamasının sebebi iyi irdelenmeli. Bunun en başında fiyatların belli bir doygunluğa gelmesi geliyor. İkinci en önemli ve en az birincisi kadar önemli sebep ise artık konutun nakit dışında fonlama olanağının kalmaması....
En önemlisi barınma sorunun büyüyerek devam ediyor. Konut sektöründe eğer bir faiz kampanyası yapılırsa piyasaya hareket gelir ama fiyatlarda hemen bundan etkilenecektir.