Pandemiden bu yana yaşamın her alanında inanılmaz fiyat artışı ve bunun yol açtığı hayat pahalılığı var.
Gerçek olan şu ki…
Hükümet iyi niyetli adımlar atıp başta asgari ücret ile memur maaşları ve emekli maaşları gibi ücret artışları sağlıyor, ama maaşlar hangi seviyeye çıkarsa çıksın, etiketlerin gerisinde kalıyor.
Maaş artışları zamlara bir türlü yetişemiyor.
Son dönem…
Önlenemeyen fiyat artışlarına ev kiraları eklendi. Tamam, ev sahipleri sahip oldukları gayrimenkulün değerini korumak ve kendi geçim koşullarını rahatlatmak düşüncesiyle ev kirasını arttırıyor, ama kiracı ne yapsın?
O da aldığı ücreti yettirememe sıkıntısını yaşıyor.
Öyle ki…
Evin gıda ve temizlik giderine okul masrafı eklendiğinde yaşamak daha zor hale geliyor.
Gerçi…
Yaşanan ev kiraları sorununun önüne geçmek, en azından fahiş kira artışlarını önlemek için kira artışını yüzde 25’le sınırlama uygulamasında süre uzatıldı, ama yine de atılabilecek başka adımlar da var.
Nitekim…
O adımlardan bazılarını; emlak-arazi danışmanlığı yapan, Bursa gayrimenkul sektörünü iyi bilen, hatta konunun beklentisi yüksek mal sahibi ve yatırımcı taraflarını yakından tanıyan ve kurallar konusunda duyarlılığı bilinen Harun Tavlı çok çarpıcı önerilerle gündeme getirdi.
İlk önerisi dikkat çekici:
“Yetersiz kalan konut stoğunu arttırabilmek için kamu ve özel sektör işbirliğiyle, yalnızca kiralanabilir konutlar yapılabilir.”
Teknik boyuttaki önerilerini şöyle sıralıyor:
“Kira bedellerini belirlemek için ilçe belediyeleri Kira Expertiz Merkezleri açabilir. İnternetteki emlak sitelerine, yetki belgesi olmayanların kiralık gayrimenkul yüklemeleri engellenmeli.”
En dikkat çekteni şu:
“Ev arayanlar genelde yeni evli çiftler oluyor. Bu nedenle, yeni evlenen çiftlerin 1 yıllık kira bedelleri devlet ya da bağlı oldukları belediye tarafından ödenebilir.”